Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himayesinde Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 18-21 Kasım 2019 tarihlerinde Ankara’da düzenlenen 3. Tarım Orman Şurası, SETBİR üyelerinin faaliyet gösterdiği süt ve kırmızı et sektörleri için önemli kararlar alan bir bildirge ile sonuçlandı. SETBİR, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kamuoyuna duyurulan 60 önerilik bu sonuç bildirgesinin 18 önerisini (1, 2, 3, 8, 13, 14, 15, 16, 23, 34, 35, 46, 47, 49, 50, 51, 52, 59) doğrudan destekliyor. Bu 18 önerinin, başta “Gıdada bilgi kirliliğinin tanım ve çerçevesinin belirlenmesi, bilgi kirliliği çıkaranlara cezai yaptırım uygulanması için yasal mevzuatın çıkarılması”nı içeren 49. önerisi olmak üzere 6 önerisini ise (13, 14, 16, 34, 49, 52) SETBİR öteden beri savunuyor.
Tarım Orman Şurası Sonuç Bildirgesinde SETBİR’in doğrudan desteklediği öneriler şunlar:
1) Tarım ve orman politikalarının; stratejik üretim ve sürdürülebilirlik ilkeleri temel alınarak oluşturulması, bütüncül ve entegre bir yöntemle hayata geçirilmesi,
2) Tarım sektörünün yapısını iyileştiren, doğal kaynakları ve çevreyi koruyan, en az üç yıllık dönemi kapsayacak, aktif çiftçi odaklı, üretim, kalite, ulaşılabilir fiyatlar ve sürdürülebilirliği esas alan yönlendirici bir destekleme sisteminin oluşturulması,
3) Tarımsal işletmelerde küçük, orta ve büyük ölçekli işletme tanımlarının yapılarak faaliyetlerin planlanması,
8) Tüm ilgili kurum ve kuruluşlarla etkin işbirliği yapılarak tohumdan sofraya dijital değer zincirinin kurulması, tarım sayımının yapılması ve güncellenebilir veri tabanının oluşturulması,
13) Buzağı ölümleri ve döl verimi istatistiklerinde uluslararası ortalamalara ulaşılması,
14) Kırmızı et sektöründe küçükbaş hayvan eti tüketiminin özendirilmesi ve pazar payının artırılması,
15) Küçük ve büyükbaş hayvancılıkta halk elinde ıslah ve benzeri projelerle yerli ırklarımızın muhafaza ve ıslahına yönelik çalışmaların artırılması,
16) Mera hizmetlerinin yürütülebilmesi, mera niteliği taşıyan alanların tespit ve tahdit çalışmalarının ivedilikle tamamlanması, üreticiler ve üretici örgütlerine tahsis edilmesi, mera ıslahında kullanılacak bitki tohumları geliştirme çalışmalarının teşvik edilmesi,
23) Gıda ve yem güvenliği, halk sağlığı, bitki sağlığı, hayvan sağlığı ve refahını sağlamak amacıyla tohumdan sofraya tüm zincirde etkin bir izlenebilirlik sağlanması ve denetim sisteminin etkinliğinin arttırılması,
34) Kayıt, nakliye, hayvan pazarları ve mezbaha altyapımızın yenilenerek, hayvan hareketlerinde etkin kontrolün sağlanması,
35) Tarımsal girdi ve finansman ihtiyacını karşılayan sözleşmeli bitkisel ve hayvansal üretim modellerinin desteklenmesi ve yaygınlaştırılması,
46) Başta çiftçilik olmak üzere tarım ve ormancılık sektöründe yürütülen faaliyetler için meslek standartlarının oluşturulması, çiftçilik mesleki eğitim kurumlarının açılması ve eğitim alan gençlerin teşvik edilmesi, tarım ve ormancılıkta mesleki eğitimin geliştirilmesi,
47) Organik ve organomineral gübre üretiminin ve kullanımının teşvik edilerek kimyasal gübre ithalatının ve çevre kirliliğinin azaltılması, biyolojik ve biyoteknik mücadelenin yaygınlaştırılması,
49) Gıdada bilgi kirliliğinin tanım ve çerçevesinin belirlenmesi, bilgi kirliliği çıkaranlara cezai yaptırım uygulanması için yasal mevzuatın çıkarılması,
50) Beslenme okuryazarlığının artırılması,
51) Gıda kayıp ve israfının önlenmesine yönelik ulusal politikaların geliştirilmesi, ulusal ve uluslararası iş birliklerinin artırılması,
52) Gıdada taklit ve tağşiş cezalarının etkin caydırıcılığı için mevzuatta düzenleme yapılması,
59) Tarım, orman ve suyun yönetiminin aynı çatı altında toplanmasından doğan sinerjinin bölgesel dinamiklerle en etkin şekilde ekonomiye yansıtılması için bölge veya havza bazlı yönetim modeline geçilmesi.
Tarım Orman Şurası Sonuç Bildirgesini bir “Tarımda Milli Mutabakat” metni olarak görüyoruz. Yılların birikimi sonucu tüm paydaşların imbiğinden süzülerek şekillenen tespitlerin artık çözüme kavuşturulmak üzere uygulamaya geçirilmesi gerekiyor. Şimdi, üreticisinden sanayicisine, akademisyeninden kamu yöneticisine, sivil toplum kuruluşundan perakendecisine herkesin bu milli mutabakata destek verme zamanıdır.