Kaliteye yaptığımız yatırım ile 5 yılda 5 kat büyüdük

İzmir’in Ödemiş ilçesinde faaliyet gösteren SÜTBAN A.Ş. Türkiye’nin en büyük süt müteahhitlik firması… Günde yaklaşık 600 ton sütü üreticiden alarak sanayiye aktarıyor. Günlük 120 ton çiğ süt alarak faaliyete başlayan firma, kaliteye yaptığı yatırım ile 5 yıl içinde günlük kapasitesinı 600 tona çıkarmayı başardı. 

Bu sayıda, yaptığı laboratuvar yatırımı ile kalitede bir adım daha öne çıkan SÜTBAN A.Ş.’nin kalite yolculculuğunu sizlerle paylaşıyoruz.

SÜTBAN A.Ş. çiğ sütü üreticiden alarak sanayiye ve mandıralara pazarlıyor. Çiğ süt ticaretinde özel bir yere sahip olan SÜTBAN İzmir’in Ödemiş ilçesi ve Küçük Menderes Havzası başta olmak üzere çevre illerden de çiğ süt toplayıp pazarlıyor. SÜTBAN’ın süt ticaretindeki konumunu anlamak için sektörde “süt müteahhitliği” olarak bilinen iş modeli hakkında biraz bilgi sahibi olmak gerekiyor.

Sektörde çiğ sütü üreticiden süt üretici birlikleri, damızlık yetiştirici birlikleri ve kooperatifler toplayıp sanayiye aktarıyor. Üretici ile sanayici arasında üretici örgütlerinin yanı sıra süt müteahhitleri de önemli role sahip. Süt müteahhitleri üretimde kullanılan girdileri (yem, gübre, mazot vb.) çiftçiye sağlıyor ve verdiği nakit avans ile sütü üretilmeden önce satın alıyorlar.

Bir nevi sözleşmeli üreticilik olan bu sistem İzmir, Balıkesir ve Konya gibi süt üretiminin yoğun olduğu bölgelerde oldukça yaygın. SÜTBAN ise bu alanda faaliyet gösteren en büyük işletme olarak öne çıkıyor. Birlik ve kooperatifler gibi müteahhitler de süt sektöründe üretici ile sanayici arasında aracılık ediyorlar. Bu sayıda sektörde faaliyet gösteren en büyük süt müteahhitliği firmasının kalite öyküsüne yer vereceğiz.

Yönetim Kurulu Başkanı İdris Kurt, bölgeden günde yaklaşık 600 bin litre süt alımı gerçekleştiren SÜTBAN’ın ülke hayvancılığının gelişmesinde önemli bir paya sahip olduğunu ve üretime sağladıkları destek ile hem üreticinin hem de kendilerinin kazanç sağladığını söylüyor. Kurt, bu konuda şunları söyledi:

“Yöresel olarak iş modelimiz ön avans ile sütün satın alınması şeklindedir. Bu modelde süt üreticisi firmamızdan bir miktar iş avansı alır ve bunu işine sermaye ederek hayvan sayısını ve üretimini arttırır. Böylece verimli bir üretim ile kârlılığını da arttırmış olur. Yöredeki hayvancılığın asıl gelişme sebebi de budur.”

BAŞARIYI LABORATUVARA YATIRIM YAPARAK YAKALADIK

SÜTBAN’ın kaliteye yönelik uygulamaları hakkında bilgi veren Laboratuvar Sorumlusu Ramazan Arman, çiğ sütün kalitesini arttırmak için son teknoloji laboratuvar ekipmanı ve analiz kitleri kullandıklarını anlatarak şunları söyledi:

“Süt ürünleri pazarındaki firmaların laboratuvarları ile merkez laboratuvarımız teknolojik anlamda paralel ilerlemeli ki üretilen süt ve süt ürünlerinde aynı spesifikasyonları yakalayabilelim. Bunun yanı sıra sütün toplanması ve üretim tesislerine transferi sırasındaki tüm araç filosu kendimize aittir. Sahip olduğumuz sistem ile bütün araçlar her sefer sonrasında merkezimizde kurulu CIP hattı ile yıkanıyor ve hijyen uygulamaları yapılarak bir sonraki sefere hazırlanıyor.”

Çiğ süt canlı bir organizma olduğu için her gün aynı standartları yakalamak çok güç. Bu sebeple de proaktif davranıp işi asıl üretimin yapıldığı yerde, yani çiftliklerde çözmek gerekiyor. İzmir ve çevre illerde çiğ süt ticaretinde öne çıkan SÜTBAN bu başarıyı ve kalite standardını yaptığı laboratuvar yatırımı ile yakaladı.

SÜTBAN, üreticileri hem hayvan besleme hem de süt hijyeni konusunda bilinçlendirmek amacıyla iki mobil ekibini sürekli sahada görevlendiriyor. Mobil ekipler araçlarında kurulu mini laboratuvarlarla sahadan numuneler alıyor ve çiğ sütün kalitesini sürekli takip altında tutuyor.

Tarım Bakanlığının belirlediği kriterlere sahip çiğ inek sütünü almak için tüm müstahsiller ile sözleşmeler yapan firma, kalite standardını sağlamak amacıyla, süt aldığı bütün çiftliklere soğutma tankı edindirerek topladığı çiğ sütün tümünü sağım sonrasından itibaren soğutulmuş bir şekilde muhafaza ve transfer ediyor.

SÜTBAN çiğ süt kabul işlemlerinde, kalite kontrol prosedürleri çerçevesinde çeşitli analizler yapıyor. Firma, antibiyotik kalıntılı sütü almamak için üreticiden sütü aldığı esnada antibiyotik testi yapıyor, kalıntıya rastlanması durumunda ise süt teslim alınmıyor. Antibiyotik testini geçip tankere yüklenen sütlerden alınan numunelerin de merkez laboratuvarımızda yağ, protein, toplam kuru madde, yağsız kuru madde ve donma noktası oranlarına bakılıyor. Belirli zaman aralıklarıyla da akredite bir dış laboratuvarda ilgili sütlerden homojen bir numune alınıp somatik hücre ve bakteri sayısı analizleri yapılıyor. Tüm analizler istatistiki olarak da kayıt altına alınıyor.

SÜTBAN, çiğ süt kalitesi için üreticilere yönelik ceza ve prim sistemi uyguluyor. Antibiyotik testinden başarıyla geçen sütlerin getirildiği tankerle numuneleri de getiriliyor. Numunelerin analizleri sonucunda süte su katıldığı veya yağ ve kuru madde değerlerinin sözleşmede belirtilen standartların altında olduğu tespit edilirse ortaya çıkan zarar üreticiye yansıtılıyor. Satın alınan çiğ sütün belirlenen kalite standardının altında olması durumunda uygulanacak cezai işlemler sözleşmelerde belirtiliyor. Bunun yanı sıra kalite ve hijyen değerleri sözleşmede belirlenen standardın üzerinde olan sütler için de müstahsillere prim veriliyor.

LABORATUVAR OLMAZSA OLMAZIMIZ

SÜTBAN İşletme Müdürü İsmail Çeken, felsefelerinin her zaman kalite odaklı olduğunu, müşterileri tarafından tercih edilme sebebinin de bu olduğunu şu sözlerle dile getiriyor:

“Pazarda çok fazla aktör rol almakta ve birçok ulusal süt fabrikası da çiğ sütü kendileri doğrudan çiftliklerden temin etmektedir. Bizim tercih edilme sebebimiz ‘sürekli kaliteli ürün’ temin ediyor olmamızdan kaynaklanıyor. Süt canlı bir ürün olduğundan dolayı sürekli aynı kalitede tutmak oldukça zordur. Saklama koşullarının yanı sıra sütün soğuk zincir koşullarında işleneceği tesise transferini sağlayarak ürün kalitesini yüksek tutmak asıl hedefimizdir.”

Firmanın merkez deposunun kapasitesi tek şarjda 200 ton/gündür. İki şarj ile 400 ton süt aynı gün içerisinde sevk ediliyor. Merkez laboratuvarı da bu kapasiteyi kaldırabilecek şekilde dizayn edildi. Laboratuvarda FOSS Milkoscan Mars başta olmak üzere süt analizlerinde kullanılan birçok cihaz, kit ve materyal bulunuyor. Merkez laboratuvarın dışında muhtelif lokasyonlarda üç süt toplama merkezinde de küçük ölçekli birer mini laboratuvar yer alıyor.

GELDİĞİMİZ NOKTAYI KALİTEYE BORÇLUYUZ

Kaliteyi sürekli kılmak için firmanın sahadaki ekipleri yerinde kontrol ve bilgilendirme yapıyor. Ancak firma yakında bu yapılanmayı daha da geliştirerek üreticilere hayvan beslemeden süt sağımına, hijyenden depolama koşullarına kadar (köy kahveleri ve toplu küme evleri gibi yerlerde) eğitimler vermeyi planlıyor.

Laboratuvarda Tekafos tarafından tedarik edilen Milkoscan Mars süt analiz cihazı kullanılıyor. Laboratuvarın firmaya kattığı değer ile ilgili sorumuza SÜTBAN Yönetim Kurulu Başkanı İdris Kurt, “Çiğ süt alımında en önemli eşik analiz değerleri olduğundan laboratuvar işletmemizin olmazsa olmazıdır” diyerek cevap verdi.

Kurt, kaliteye yaptıkları yatırımın sonucu olarak 5 yılda yüzde 500 büyüdüklerini kaydederek şunları söyledi: “Beş yıl önce günde 120 ton çiğ süt alırken bugün günde 600 ton sütü üreticiden alıp sanayiye pazarlamaktayız. Eğer kalite konusunda bir ilerleme kaydetmemiş olsaydık bu tonajlarda bir iş hacmini kesinlikle yakalayamazdık.”

>> Süt Dünyası

2006 yılından beri yayınını sürdüren tarafsız ve bağımsız medya kuruluşudur. Süt Dünyası Dergisi kurulduğu günden bu yana ilkelerinden taviz vermeden yayıncılık faaliyetine devam ediyor. Süt Dünyası Dergisi Haber Merkezi tarafından hazırlanan her türlü içerik "Süt Dünyası" imzası ile yayınlanmaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.