Kalite yatırımı ile ürünlerin raf ömrü uzadı

Tekafos’un desteği ile hazırladığımız Kalite Öykülerinde bu sayıda YÖRSAN’ın öyküsü yer alıyor. Kaliteye yapılan yatırımın başarıyı nasıl getirdiğini YÖRSAN’ın öyküsü net bir şekilde gözler önüne seriyor.

Fabrika Direktörü Tayfun Gültekin, Kalite Müdürü Öznur Uzunca, Kalite Sistem Yöneticisi Yeliz Tezel, Laboratuvar Sorumlusu Emine Ataman, Kalite Mühendisi Sedef Çorbacıoğlu ve kalite birimi ekibi üyelerinin anlatımıyla kaliteye yapılan yatırımın başarıyı nasıl getirdiğini YÖRSAN’ın öyküsü net bir şekilde gözler önüne seriyor.

Süt sektörünün öncü firmalarından YÖRSAN’ın temelleri 1964 yılında Yörükler Gıda Limited Şirketi’nin kurulması ile atıldı. 1979 yılında Susurluk’ta bir mandıranın alımıyla beraber 1984’te inşa edilen süt ürünleri fabrikasının faaliyete geçmesiyle YÖRSAN kuruldu. 1984 yılında Türkiye’nin ilk beyaz peynir fabrikasını kuran YÖRSAN ile gelenekten geleceğe uzanan başarılı bir süt ürünleri markası kararlı adımlarla büyümeye devam etti.

EN ÇOK PEYNİR ÇEŞİDİNİ YÖRSAN ÜRETİYOR

Süt ve süt ürünleri kategorisinde 200’e yakın çeşidiyle geniş bir ürün yelpazesine sahip olan YÖRSAN, geleneksel peynir çeşitlerini sevenler ile yöresel tatlardan vazgeçemeyenler için geliştirdiği ürünlerle tüketicileri buluşturdu. Geniş ürün yelpazesinin yanı sıra, peynir sektöründe ürün bazında en çok çeşide sahip olan firma unvanını elinde bulunduran YÖRSAN, aynı zamanda kaymaklı tava ve ev yoğurdunu tüketicinin beğenisinen sunan ilk marka olma özelliğine sahip.

Ticari geleneği 1908 yılına dayanan YÖRSAN’ın çoğunluk hissesi 2014 yılında The Abraaj Group tarafından satın alındı. Kurulduğu günden bugüne, sağlıklı ve hijyenik üretim koşullarıyla tüketicilerine kaliteli ve lezzetli ürünler sunmayı hedefleyen YÖRSAN, süt ürünleri geleneğinin sürekliliğini sağlayayarak bu alanda kültür mirasına sahip çıkmyı kendine misyon edinmiş bir marka.

Bu yıl çocukların severek tükettiği sağlıklı atıştırmalık Milkshake ve YÖRSAN Susurluk markalı ayran, dilimli kaşar peyniri ve tereyağını tüketicilerin beğenisine sundu. YÖRSAN; taze peynir, kaşar peyniri, yöresel peynirler, labne peynir, UHT sütler, homojenize ve kaymaklı yoğurt, ayran, tereyağı ve kaymak çeşitlerini üretmeye devam ediyor.

YÖRSAN’DA KALİTE NASIL SAĞLANIYOR?

Avrupa normlarında modern teknoloji ile üretim yapan YÖRSAN, ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi Belgesi ve Avrupa ihracat kod numarasına sahip, sağlıklı ve hijyenik koşullarda kaliteli ve lezzetli ürünler sunmayı kendisine ilke edinen, tecrübeli çalışan kadrosuyla üretimde standardı yakalamış dünyanın sayılı süt ve süt ürünleri işletmelerinden biri. Ürünleri yurtiçinde Türkiye’nin her bölgesinde ve 27 ülkede tüketiliyor.

2016 yılında fabrikaya sadece kalite amaçlı (kapasiteye etkisi olmaksızın) yapılan ciddi yatırımlar ile pastörizasyon hattı yapıldı ve ürün tankları değiştirildi. Hava santrallerinde iyileştirmeler yapıldı, yeni CIP hatları ilave edildi. Yapılan yatırımlarla ürünlerin raf ömrü uzatıldı ve dolum makineleri daha teknolojik hale getirildi. HACCP, GMP ve BRC denetimleri ile ürünlerinde sürekli iyileştirmeyi hedefleyen YÖRSAN, çalışanlarının, tedarikçilerinin ve hizmet sağlayıcılarının katılımı ile gıda güvenliğini en üst seviyede tutmayı hedefliyor. Çalışanlarına değer veren YÖRSAN, onlara huzurlu ve mutlu olacakları çalışma koşulları sağlayarak motivasyonlarını en üst düzeyde tutmaya çalışıyor. Çalışanlarının eğitimlerine özel önem vererek yayınlanan eğitim planlarına yüzde 100 uygun hareket ediyor. YÖRSAN, sahip olduğu TS EN ISO 9001, TS EN ISO 22000, TS EN ISO 14001, TS EN ISO 50001, TS EN ISO 17025, BRC, HELAL belgeleri ile kalitesini sürekli kılmaya özel önem veriyor.

ÇİĞ SÜT KABULU KALİTE KRİTERLERİNE GÖRE YAPILIYOR

YÖRSAN’a göre kaliteli çiğ süt, sağlıklı bir hayvandan alınan, bileşimine herhangi bir katkı maddesi katılmamış, uygun sıcaklıklarda muhafaza edilerek zamanında işletmeye ulaşmış olan süttür.

Çiğ süt, süt toplama tankerleri ile toplama merkezlerinden alınarak işletmeye (4 ile 6 °C) arasında getiriliyor. Tankerden numune alınıyor, bu aşamadan önce tankerdeki süt karıştırıcı ile karıştırılıp yağın her noktaya eşit dağılması sağlanıyor. Gelen sütlerde öncelikle antibiyotik kontrolü yapılıyor, antibiyotikli sütler işletmeye kabul edilmiyor. Daha sonra sütün pH ve SH (Soxhlet Henkel asitlik tayini) değerlerine bakılıyor. Normal, taze bir sütün pH değeri 6,60 ile 6,80 arası SH değeri 6,0-7,5 arasındadır.

Sütte asitlik durumunun artıp artmadığını belirlemede kullanılan yöntemlerden biri olan alkol testinde sütte pıhtılaşma gözlenmesi durumunda süt kabul ediliyor. Ayrıca kaynatma denemesiyle de sütün asitliğinin artıp artmadığı belirleniyor. Taze sütler kaynatıldığında pıhtılaşmazlar. Süt yabancı kokulara karşı hassastır. Çiğ sütte özellikle yaz aylarında mikroorganizma yükü sıcaklıklardan dolayı artış göstermektedir. Çiğ sütte toplam canlı bakteri sayısı belirlemede redüktaz testi yapılıyor, bu test metilen mavisi ile renk değişim esasına dayanıyor.

Çiğ sütün tüm kontrolleri kalite sistemi gereğince kayıt altına alınıyor ve sonucu olumsuz çıkan sütler reddediliyor. Laboratuvarın onay verdiği sütler tankerden tanklara aktarılırken filtrelerden geçiriliyor. Kritik kontrol noktası olan filtreler aktarım sonrasında kontrol ediliyor, herhangi bir deformasyon veya yabancı madde tespiti durumunda süt blokeye alınıyor ve üretime gönderilmiyor.

ÇİĞ SÜT KALİTESİ İÇİN EĞİTİM, PRİM VE CEZA UYGULANIYOR

Son iki yıl içerisinde 45 ilçedeki 20 bin üreticiye besleme ve hijyen eğitim seminerleri verildi. Sütün köylerde daha hızlı ve hijyenik şartlarda toplanması amacıyla son iki yılda 67 adet merkezi toplama süt soğutma merkezleri oluşturuldu. Kaliteli süt üretimini desteklemek amacıyla özellikle yağ, protein ve bakteri oranları doğrultusunda ilave fiyat prim sistemi ile alım yapılıyor. Örgütlü tedarikçiler (kooperatif ve süt birlikleri) süreç boyunca destekleniyor, bir çok ilde referans süt çiftliklerinden yüksek kaliteli süt alımları yapılıyor. Tedarikçilerden gelen çiğ süte kalitesine göre prim ve ceza sistemi uygulanıyor.

KALİTE ÜÇ AYRI LABORATUVAR İLE SAĞLANIYOR

YÖRSAN’da TS EN ISO 17025 yeterlilik belgesine sahip çiğ süt, yarı mamul ve bitmiş ürün analizleri için üç laboratuvar bulunuyor. Laboratuvarlarda çiğ süt, yarı mamul ve bitmiş ürünlerin mikrobiyolojik, kimyasal ve fiziksel analizleri yapılarak kayıt altına alınıyor. Modern süt alım laboratuvarında Kryoskop ve Milkoscan Mars cihazları ile günlük 900 tona kadar çiğ sütten numune alınarak analizler yapılarak işletmeye kabulü veya reddi sağlanıyor.

Yarı mamul laboratuvarında ise FOSS Milkoscan FT1 cihazı ile kuru madde, yağ, protein ve laktoz analizi yapılıyor. Tuzlu ürünler için tuz, aromalı ürünler için brix bakılıyor. Bitmiş ürün laboratuvarında son teknoloji ekim kabinleri, strelizatörler, inkibatörler , otoklavlar ve etüvler ile protein, kuru madde, tuz, yağ ve saf su analiz cihazları gibi farklı cihazlar yer alıyor. Burada mikrobiyolojik (Toplam bakteri ve somatik hücre sayısı), kimyasal (Antibiyotik, kuru madde, yağ, protein, su, yoğunluk, laktoz ve asitlik) ve fiziksel (Yabancı madde, koku, renk ve duyusal) analizler yapılıyor.

Laboratuvarlarında FOSS Türkiye distribütörü Tekafos tarafından tedarik edilen FOSS marka Foodscan, Milkoscan FT1 ve Milkoscan Mars analiz cihazları bulunuyor. Ürün analizlerine ilaveten ambalaj girdi kontrol laboratuvarında da ambalaj kontrolleri yapılıyor. Ayrıca belirli periyotlarla akredite laboratuvarlara gönderilen numunelerin analiz sonuçları ile kendi laboratuvarlarındaki analiz sonuçları karşılaştırılıyor.

LABORATUVAR REKABETÇİ OLMAMIZI SAĞLIYOR

YÖRSAN’da analizler, Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği’ne uygun olarak TS EN ISO/ IEC 17025 yeterlilik belgesi çerçevesinde, güncel, ulusal ve uluslararası kabul görmüş metotlar ile yasal ve süreç geliştirme gerekliliklerine yönelik, müşteri memnuniyeti de göz önünde bulundurularak, tecrübeli, güvenilir ve hızlı çalışma prensibi ile yapılıyor. Teknolojik olarak üst düzeyde donanımlı enstrümental cihazların kullanıldığı laboratuvarlardaki tüm cihazlar ve teknik malzemeler mevzuata uygun olarak, belirli periyotlarda akredite olmuş kalibrasyon kurumlarınca kalibre ediliyor.

Analiz metotlarının güvenilirliğini garanti altına almak için periyodik olarak ulusal ve uluslararası laboratuvarlarda yeterlilik ve karşılaştırma testleri yapılıyor. Ayrıca akredite laboratuvarlarda yaptırılan analizler ile kendi sonuçları karşılaştırılıyor. Girdiden bitmiş ürüne kadar tüm aşamalar kaliteden ödün verilmeden yüksek standartlarda analiz ediliyor. Böylece hem tüketicilere sağlıklı ve güvenilir ürünler arz ediliyor hem de işletme karlılığı ve verimliliği güvence altına alınıyor. YÖRSAN Kalite Ekibine göre, laboratuvar planlanan üretimin yüzde 100 reçetelere uygun gercekleşmesini ve maliyetlerin planlanan seviyede tutarak rekabetçi olmalarını sağlıyor.

TÜM ÇİFTÇİLERİMİZİN EĞİTİMİ BU YIL TAMAMLANACAK

YÖRSAN’da ürün kalitesini artırmak için yürütülen çalışmalara gelince… YÖRSAN’da kalite çiftliklerden başlıyor. Tedarikçi çifçileri bilinçlendirmek için hayvan sağlığı, beslenmesi ve sütün uygun koşullarda muhafazası konularında eğitimler veriliyor. YÖRSAN bu yıl içerisinde tüm tedarikçilerinin eğitimlerini tamamlamayı hedefliyor. Bunun yanı sıra YÖRSAN’a süt sağlayan çiftlikler yasaların gerektirdiği tüm kontrollerin yanında YÖRSAN kalite standartları bakımından da denetleniyor.

Sütün taşınması, soğutulması ve depolanması sonrasında yarı mamule dönüştürülmesi noktasında son derece hızlı hareket ediliyor. İlaveten hammadde ve yardımcı maddeler için girdi kontrol sistemi mevcut. Tedarikçi denetim programı kapsamında tüm paydaşlar ziyaret ediliyor. Kaliteyi arttırmak için araçların ve depoların sıcaklık takibi online olarak yapılıyor. Böylece soğuk zincir anlık olarak izleniyor.

Modern teknolojiyi işletmeye entegre etmek adına dünyada sayılı profesyonel firmalardan hatların iyileştirilmesi için hizmet satın alınıyor. Modern CIP izleme sistemi ile maksimum seviyede hijyen sağlanarak insan kaynaklı hatalar minimize ediliyor. Teknolojiden daha fazla yararlanabilmek amacıyla yıllık cironun belirli bir oranı yatırımlara aktarılıyor. Böylece, kalite hedefleri yüzde 100 gercekleştirilebilir hale geliyor. Ar-Ge çalışmaları ile mevcut ürünlerde iyileştirmeler ve yeni ürünlerin deneme üretimleri yapılıyor.

KALİTE YATIRIMLARIYLA ÜRÜNLERİN RAF ÖMRÜ UZADI

YÖRSAN’ın kalite yolculuğunu Kalite Birimi yetkilileri şöyle özetliyorlar:

“2016 yılı verilerine baktığımızda, CNQ dediğimiz kalitesizlik maliyetimiz sıfırdır, müşteri şikayetlerinde yüzde 50 iyileşme sağlanmıştır. ‘Keep me cool’ denen ‘Beni serin tut’ projesi ile soğuk zinciri üretimden tüketicinin alışveriş sepetine girinceye kadar kontrol edebilmekteyiz. Sevkiyat araçlarımız, bölge depolarımız, mikro dağıtım araçalarımızın sıcaklıkları online olarak sürekli izlenmekte ve sıcaklığın ortalama 4 °C’de tutulması sağlanmaktadır.

Stres ve şahit odası dediğimiz sistem ile ürettiğimiz her bir parti ürünü raf ömrünün sonuna kadar takip etmekteyiz.

Herhangi bir tüketici bildiriminde, mevcut şahit numunelerimizde gerekli kontrolleri sağlayıp tüketicimizi bilgilendirebilmekteyiz.

Her sabah bir gün önce ürettiğimiz ürünlerin -tadımını yapmak suretiyle- duyusal ve fizikokimyasal kontrollerini sağlıyoruz. Böylelikle, ürünleri sevk etmeden önce bir tüketici titizliği ile kendimiz kontrol etmiş oluyoruz.

2016 yılında, önceki yıla göre çiğ süt kalitemizde ciddi iyileşmeler sağlandı. Kaliteye yaptığımız yatırım yüzde 50 oranında arttırılmış, TSE’nin denetimleri ve tedarikçilerimize yapılan denetimlerin tamamı başarılı sonuçlanmıştır.

Yaptığımız yatırımlarla ürünlerimizin raf ömrünü uzatmayı başardık ve bunun sonucu olarak da daha uzak bölgelerde daha fazla tüketiciyi ürünlerimizle buluşturduk. En yüksek oranda ihracat yapan işletmelerden biri olarak ülke ekonomisine katkıyı arttırdık.” Kalite Öykülerini FOSS Süt Analiz Cihazları Türkiye Distribütörü Tekafos’un katkıları ile hazırlıyoruz. YÖRSAN’ın Kalite Öyküsünü Fabrika Direktörü Tayfun Gültekin, Kalite Müdürü Öznur Uzunca, Kalite Sistem Yöneticisi Yeliz Tezel, Laboratuvar Sorumlusu Emine Ataman, Kalite Mühendisi Sedef Çorbacıoğlu ve Kalite Birimi ekibi üyeleri ile yaptığımız söyleşilerden derleyerek hazırladık.

YÖRSAN Genel Müdür Yardımcısı Buse Pınar Kaçar’a da bu öykünün hazırlanmasında bizden desteğini esirgemediği için teşekkür ederiz.

>> Süt Dünyası

2006 yılından beri yayınını sürdüren tarafsız ve bağımsız medya kuruluşudur. Süt Dünyası Dergisi kurulduğu günden bu yana ilkelerinden taviz vermeden yayıncılık faaliyetine devam ediyor. Süt Dünyası Dergisi Haber Merkezi tarafından hazırlanan her türlü içerik "Süt Dünyası" imzası ile yayınlanmaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.