Somatik hücrelerin hicranlı ayrılığı

Ramazan Gökçe yazdı…

Türk Dil Kurumu Büyük Türkçe Sözlük’te hicran; bir yerden veya kimseden ayrılma, ayrılık; ayrılığın neden olduğu onulmaz acı” şeklinde anlamlandırılmaktadır. Meme görev hücreleri demek olan somatik hücreler memeden yani ait oldukları yerden yaşlılık nedeniyle normal, hastalıklar nedeniyle hicranla ayrılırlar.

Normal ayrılığın ne memeye, ne süte ve ne de sütten yapılacak ürünlere herhangi bir olumsuz etkisi yoktur. Oysa hicranlı ayrılıklar ayrılığa sebep olan hastalıkların şiddetine bağlı olarak memede ve sütte ciddi sorunlara yol açmaktadır. Onun için bütün dünyada ve ülkemizde sağılan sütlerde somatik hücre sayımı yapılarak meme, dolayısıyla inek sağlığı ve süt kalitesi hakkında bilgi sahibi olunmaktadır.

Somatik hücreler hayatlarını feda ettikleri sütün kalitesi için öldükten sonra da sayılarıyla kriter olarak görev yapmaya devam etmektedirler.

Meme görev hücreleri olan somatik hücreler (alveol hücreleri) meme yapısında ters üzüm salkımı gibi yerleşmişlerdir. Duvarlarına kadar kılcal damarlarla getirilen kırmızı kandan gerekli bileşenleri (yağ, vitamin, mineral) alarak veya kandan aldıkları yapı elementleriyle sentezleyerek beyaz sütü üretirler.

Bu konuda öylesine maharetlidirler ki doğumu takip eden ilk günlerde yavruya yeni geldiği ortama alışabilmesi için immunglobinleri bolca içeren “ağız” diye bildiğimiz kolostrumu üretirler. Soğuk coğrafyalarda enerjiye daha fazla ihtiyaç olduğu için bu defa kandan daha fazla yağ çekerek yağlı süt, yavrunun çabuk gelişmesi gereken et yiyenlerde ise proteini oldukça fazla süt üretimini gerçekleştirirler.

Laktasyonun sonuna doğru sentezleme becerisi azalınca mutlaka belli bir yoğunlukta sütü üretmek zorunda olduklarından bu defa kolayına kaçıp kandaki minerallerle eksikliği tamamlamaya çalışırlar ki bu hafif tuzlu lezzette süt demektir.

Böylesine marifetli hücrelerin hastalık etkenlerine karşı adeta eli-kolu bağlanmış gibidir. Çünkü gerek ineğin tüm vücuduna ve gerekse doğrudan memeye gerçekleşen mikroorganizma saldırılarında somatik hücreler hep gafil avlanırlar. Her ne kadar hayvan vücudunun hatta memenin kendine özgü savunma mekanizmaları varsa da müthiş bir saldırı kabiliyetine sahip mikroorganizmalar somatik hücreleri kısa sürede etkileri altına alırlar.

Somatik hücre sayısının süt kalitesine ve hayvan sağlığına etkisi

Zavallı somatik hücreler kırmızı kandan porselen beyazı süt üretme yeteneğini kaybeder ve memeden kanlı salgı bile gelebilir. Bu ani gelişen (akut) durumlar genellikle klinik olarak da belirgindir ve hayvan sahibi tarafından fark edilir, tedavisine çalışılır. Somatik hücreler için hicranlı ayrılık en yüksek seviyede gerçekleşmektedir. Zaten bu dönemde memeden sağılan sıvıya süt bile denemez. Böylesine bir hastalık hali bırakınız somatik hücreleri, memeyi, hatta ineği bile hicranlı bir ayrılığa sevk edebilir.

Akut meme hastalıklarında mikroorganizmalarla memenin mücadelesi ayan-beyan ortadadır ve buna bağlı olarak da süt yapısı bozulmuştur. Oysa kronik (süreğen) meme hastalıklarında durum böyle değildir. Memeye yerleşen mikroorganizmalar gizliden gizliye somatik hücreleri taciz ederek onları önce iş göremez, sonrasında da yaşayamaz hale düşürürler.

İşte bu durum memenin süt salgılama kapasitesinin düşmesine, bazen de tamamen sona ermesine sebep olmaktadır. Bilimsel veriler ülkemiz süt üretiminin kronik mastitisler nedeniyle 1/4 oranında daha az gerçekleştiğini ortaya koymaktadır.

Bu durum gayet net bir şekilde bilindiği için çiğ sütlerde somatik hücre sayımı yapılması, 1 mililitre çiğ sütte 500 bin adetten fazla somatik hücre bulunan sütlerin elde edildiği hayvanların kronik mastitis açısından takibinin yapılması önerilmektedir.

Nitekim birçok yetiştirici birliği somatik hücre sayımı yapan laboratuvarlara sahiptir veya bu hizmeti ücreti karşılığında akredite laboratuvarlardan satın almaktadır. Sütlerinde somatik hücre sayısı öngörülen değerden yüksek olan yetiştiriciler özellikle kuru dönem mücadelesini eksiksiz yaparak somatik hücreleri mikroorganizma istilasından kurtarmaya çalışmalıdırlar. Ayrıca ahır hijyeni, sağım hijyeni ve hayvan refahına azami gayreti göstererek hayvanların daima sağlıklı olmalarını sağlanmalıdırlar.

Somatik hücreler kanı süte dönüştüren meme kompleksinin temel unsurlarıdır. Onların sağlığı meme sağlığı demektir. Sağlıkları konusunda ortaya çıkan risklere karşı fazla direnme güçleri olmadığından kolaylıkla yıkımlanarak süte karışmakta, böylece hicranlı ayrılığın feryat ve figanı olmaktadırlar.

Onların sütteki varlığını sürekli kontrol ederek süt kalitesini, meme sağlığını ve inek sağlığını korumalıyız. Onları hicranlı ayrılığa mahkum etmemeliyiz.

Hicran ile ayrılırsan memeden,

Aceleyle bir “hoşcakal” demeden,

Sıhhat bulmaz bu dünyada insanlar,

Süt içmeden, peynir-yoğurt yemeden.

 

* Doç. Dr., Pamukkale Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi, rgokce@pau.edu.tr

>> Ramazan Gökçe

Prof. Dr., Pamukkale Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Gıda Mühendisliği Bölümü, Gıda Bilimleri Ana Bilim Dalı Başkanı. Lisans ve yüksek lisansı İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesinde, doktora eğitimini İstanbul Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsünde aldı. Et ve Süt Teknolojileri, Sanitasyon ve Kalite Sistemleri alanlarında bilimsel çalışmaları bulunuyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.