Süt sektörünün mevcut durumunun, sorun alanlarının ve gelecek eğilimlerinin ortaya konması ve 2018-2022 döneminde izlenecek politikaların belirlenmesi amacıyla hazırlanan “Süt Sektör Politika Belgesi 2018- 2022” Nisan ayı sonuda kamuoyu ile paylaşıldı.
Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) tarafından hazırlanan politika belgesinde süt sektörüne yönelik politikalar ve uygulamalar değerlendirilerek sektörün sorunları ortaya kondu. Belge kapsamında 2018-2022 projeksiyonu da yapılarak 2018- 2022 dönemi politikaları belirlenmeye çalışıldı. Süt Sektör Politika Belgesi 2018- 2022’ye göre süt sektörünün sorunları, sektöre yönelik politikalar ve 2018-2022 dönemi projeksiyonu özetle şöyle…
SEKTÖRÜN SORUNLARI
Ürün kalitesinin yetersiz olması
Süt üretiminde; üretim ve taşıma koşullarının hijyenik olmaması, denetimlerin yetersiz kalması, kalitenin istenen düzeyde olmaması sektörün en önemli sorunu olarak ortaya çıkıyor.
Üretim maliyetlerinin yüksek olması
Canlı hayvan materyalinde azalma, yemde ithalata bağımlı olunması, yem kalitesinin düşük olması, yurtiçinde üretilen yemin yüksek maliyetler ile temin edilmesi, süt hayvanlarındaki düşük verim, işletmelerin sayıca fazla ve küçük ölçekli olması gibi hususlar süt üretim maliyetlerinin yüksek olmasına neden oluyor.
İhracatın yetersiz olması
Üretimin uluslararası kriterlere göre yapılmaması ihracatı engelliyor. Maliyetlerin AB ülkelerinden yüksek olması sektörün rekabet gücünü azaltıyor.
Küçük ölçekli işletme yapısı
Küçük ölçekli işletme sayısının fazla olması; süt veriminde düşüklüğe, kaliteli hayvansal ürün üretiminde yetersizliğe, işletmelerde sermaye birikiminin sağlanamamasına, piyasaya arz edilen hayvansal ürün miktarlarında dalgalanmaya, ıslah ve hayvan hastalıkları ile mücadele çalışmalarında başarısızlığa, etkin bir pazarlama ve örgütlenme sisteminin oluşturulmamasına neden oluyor.
Kayıt dışılık
Üretim ve tüketim miktarlarının bir kısmının kayıt dışı olması nedeniyle gerçek üretim ve tüketim miktarı tam olarak belirlenemiyor. Güvenilir olmayan istatistiklerin yanı sıra üreticiden alınan süt miktarının, üreticinin eline geçen süt bedelinin, işlenen sütün süt ürünlerine dağılımının, kapasite kullanımının, kârlılık ve verimlilik durumlarının tam olarak bilinememesi sektörün doğru yönlendirilmesini engelliyor.
Pazarlama sorunu
Sütte karmaşık bir pazarlama ağının mevcut olması, hayvansal ürünlerde talebin sınırlı, arz esnekliğinin düşük olması nedeniyle ürünlerin uygun zaman ve fiyatlarda pazarlanamaması, mevcut pazarlama sisteminde aracı sayısının çokluğuna bağlı olarak üreticinin ürününü uygun fiyata satamaması, ürün ve girdi fiyatlarının oluşumunda üreticilerin etkin olamaması, örgütlenme yetersizliği ve piyasa yapısı pazarlama konusunda yaşanan sorunların ana kaynaklarıdır.
2018 – 2022 DÖNEMİ PROJEKSİYONLARI
2018-2022 döneminde uygulanacak politikaların hazırlanmasında politika yapıcılara yol göstermesi amacıyla hazırlanan belgede 2003-2016 verileri dikkate alınarak yapılan projeksiyonlardan öne çıkanlar şöyle:
- Süt üretiminde dönem boyunca artışlar yaşanacak. 2016 yılı süt eşdeğeri tüketim miktarı olan 232 kg/yıl temel alındığında 2018 yılında 2,1 milyon ton ihtiyaç fazlası oluşacağı öngörülüyor. Bu değerin 2022 yılında 4,4 milyon tona ulaşacağı tahmin ediliyor.
- – 2022 yılındaki ihtiyaç fazlası üretim miktarı süt tozu olarak değerlendirilecek olursa 365 bin ton süt tozu üretimine denk geliyor. 365 bin ton süt tozu ihracat kalemi olarak değerlendirildiğinde, yeni pazar arayışları ihtiyaç olarak öngörülüyor.
- 2020 yılında toplam süt üretim miktarının AB ülkelerindeki tüketim ortalamasını (270 kg/yıl) karşılayacak seviyeye gelmesi öngörülüyor. 2022 yılında yaklaşık 1,2 milyon ton süt üretimi ihtiyaç fazlasının oluşacağı öngörülüyor. Arz fazlasının üretici fiyatlarını olumsuz etkilememesi için katma değeri yüksek alanlara transferinin sağlanması gerekiyor.
- 2018-2022 yılları arasında yapılan süt üretim miktarı projeksiyonu sonucunda, mevcut desteklerin devam etmesi, girdi ve çıktı piyasalarında herhangi bir şokun yaşanmaması durumlarında süt sektörünün yeterlilik derecesinin tahmin yıllarında %107-124 oranlarında olacağı öngörülüyor.
- Süt hayvancılığında yaşanacak olumlu gelişmelerin, kırmızı et sektörünün sorunlarının çözümünde etkin rol oynayacağı öngörülüyor. Ayrıca kırmızı et sektöründe yaşanacak olumsuz gelişmelerin ve fiyat dalgalanmalarının da süt sektörüne olumsuz yansıyacağı öngörülüyor.
SEKTÖRE YÖNELİK POLİTİKALAR
Süt Sektörü Politika Belgesinde süt ve süt ürünleri sektörü; iklim şartları, çevre, üretici ve tüketici tercihleri, hammadde maliyetleri, piyasa koşulları ve teknoloji değişimi gibi parametrelerin sürekli etkileşim içerisinde olduğu bir sektör olarak tanımlanıyor. Bu nedenle sektöre yönelik planların ve stratejilerin düzenli olarak oluşturulmasının ve güncellenmesinin zorunlu olduğu ifade edilen belgeye göre, Türkiye’de son 10 yılda hayvancılık sektörüne yönelik ciddi destekleme politikalarının geliştirildiği iddia ediliyor.
Belgede, bu gelişmelerin Türkiye’yi dünya ölçeğinde önemli bir güce ulaştırdığı da kaydediliyor. Ayrıca, Türkiye’nin ulusal ve bölgesel düzeyde yürürlüğe koyduğu kalkınma planları ile ithalata bağımlılığını azaltarak katma değeri yüksek ürünlerin ihracatını artırarak büyümeyi hedeflediği dile getiriliyor.
Uzun Dönemli Gelişme Eğilimleri
Süt Sektörü Politika Belgesinde, Türkiye’de süt sektörünün uzun dönemdeki gelişme eğilimlerinin pozitif ya da negatif yönde olmasını, sağılan hayvan sayısındaki dalgalanmaların belirleyeceği ifade ediliyor. Sığırcılık işletmelerinin uygun kapasitede kullanımı ve modernleştirilmesi ile süt veriminin artacağı öngörülüyor.
Tablo 1. Süt Çeşitlerine Göre 2018-2022 Toplam Süt Üretim Tahmini (Ton)
Yıl | İnek Sütü | Keçi Sütü | Koyun Sütü | Manda Sütü | Toplam Üretim |
2016 | 16.786.263 | 476.234 | 1.160.412 | 63.085 | 18.485.994 |
2018 | 18.894.515 | 488.775 | 1.361.512 | 58.927 | 20.803.729 |
2019 | 19.573.643 | 508.907 | 1.397.892 | 60.716 | 21.541.158 |
2020 | 20.252.771 | 529.038 | 1.434.271 | 62.504 | 22.278.584 |
2021 | 20.931.900 | 549.170 | 1.470.650 | 64.293 | 23.016.013 |
2022 | 21.611.028 | 569.302 | 1.507.030 | 66.081 | 23.753.441 |
Kaynak: TAGEM Süt Sektör Politika Belgesi 2018-2022
Süt işletmelerinin üretim kapasitelerini artırmaya yönelik yatırımların yapılması ile birlikte süt ve süt ürünlerinde üretimin artması ve daha geniş bir pazar payına sahip olması bekleniyor. Manda, keçi ve koyun sayısı ve verimlerindeki artışlarla, Türkiye’nin bu türlerle ilgili olan süt ve süt ürünleri pazarına girmesi bekleniyor. Mevcut manda desteklemelerinin uzun vadede devam ettirilmesiyle manda sayısının ve mandadan elde edilen süt miktarının artması bekleniyor.
Hayvan aşılama ücretlerinin düşürülmesi ile hayvan hastalıklarında azalma gerçekleştiği, bu tür uygulamaların başta süt ve süt ürünleri olmak üzere hayvansal ürünlerin ihracatında artışa yol açması bekleniyor.
Ülkemizde benimsenen saf Holstein ırkı sürü dejenerasyonuna ilişkin belirtilerin ortaya çıkması nedeniyle saf süt hayvanı elde etme projesi gözden geçirilmeli. 30 yıl önce 6-7 laktasyon boyunca kullanılan süt inekleri, yoğun akrabalı yetiştirme nedeniyle dejenere olmuş ve 2-3 laktasyon sonunda elden çıkartılır hale gelmiştir. Sütçü ırkların melezlenmesi ile üstün süt verimi özelliklerinin devam ettirilmesi sağlanmalıdır.
Süt ve et üretiminin birbirine bağlı düşünülmesi gerektiği, süt fiyatlarında yaşanan olumsuzluğun et üretiminde de önemli sorunların yaşanmasına yol açabileceği için fiyat olumsuzluklarına karşı önlemlerin alınması önem arz etmektedir.
2018-2022 Dönemi Politikaları
Politika Belgesinde, Türkiye’de son 10 yılda hayvancılık sektörüne yönelik ciddi destekleme politikaları geliştirildiğinin altı çiziliyor. Bu gelişmelerin Türkiye’yi dünya ölçeğinde önemli bir güce ulaştırdığına olan inanç dile getiriliyor. Belgede, yapılan projeksiyon çalışması neticesinde piyasada arz fazlası süt üretimi bekleniyor ve arz fazlası üretim için yeni pazar arayışlarının yapılması gerektiği öngörülüyor. Ayrıca küçük aile işletmeleri desteklenerek üretimde sürdürülebilirliğin sağlanması ve gelişime uygun olanların rehabilite edilerek optimum işletme ölçeği büyüklüğüne ulaştırılması hedefleniyor.
Bunun yanı sıra arz açığı olan ve bu açığın ithalat yoluyla karşılandığı ürünlerde üretimin artırılmasına yönelik yürütülen çalışmalarla rekabet gücünün artırılması hedefleniyor. Belgede, çocuklara süt içme alışkanlığı kazandıracak okul sütü programları ile halkın her yaşta sağlıklı olması için süt tüketmesini sağlayacak bilincin verilmesi gerektiği de ifade ediliyor.
Süt Sektörü Politika Belgesinde, 2018-2022 dönemine ilişkin sütçülük politikaları ise şöyle dile getiriliyor:
- Optimum işletme ölçeğinin belirlenmesine yönelik çalışmalar yapılmalıdır.
- Süt toplama sistemi gözden geçirilmeli, tedarik ve lojistik unsurlar ile ilgili iyileştirmeler yapılmalıdır.
- İşletmelerde hijyen ile ilgili tedbir ve uygulamalar desteklenmelidir.
- Kullanıma uygun olmayan çiğ sütün imhasına ilişkin mevzuat oluşturulmalıdır.
- İşletmelerin faaliyetlerinin kayıt altına alınması, kayıt sistemlerinin güvenilirliğinin ve etkinliğinin arttırılması sağlanmalıdır.
- Süt ürünleri ihracatının artırılmasına yönelik çalışmalar yapılmalıdır.
- Meraların ıslah projelerinin hızlandırılması ve daha etkin şekilde kullanılması sağlanmalıdır.
- Mera alanlarının amaç dışı kullanımı engellenmelidir.
- Üretim girdilerinin düşürülmesine yönelik destekler tüm üreticileri kapsayacak şekilde genişletilmelidir.
- Ari hayvancılık işletmeleri daha çok teşvik edilerek sayıları arttırılmalıdır.
Süt Sektörü Politika Belgesini hazırlayan TAGEM, konuyu bağlı olduğu Tarım ve Orman Bakanlığı ile mevcut siyasi otoritenin politik söylemlerinden bağımsız olarak ele alamamış. Oysa belge, her türlü siyasi ve idari etkiden bağımsız olarak hazırlansaydı, sütçülüğün geleceği için bir reçete olabilirdi.