Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü, Et ve Süt Kurumu ve SETBİR işbirliği ile düzenlenen 1.Ulusal Sütçülük Kongresi 25-26 Mayıs 2017 tarihleri arasında Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesinin ev sahipliğinde gerçekleşmiştir. Kongrede 36’sı sözlü olmak üzere toplam 120 bildiri sunulmuştur. Toplam 7 oturumda gerçekleştirilen sözlü sunumlar dört temel başlık altında gruplanmıştır. Bu temel başlıklar; süt ve sağlık, süt teknolojisinde yeni eğilimler, fonksiyonel süt ürünleri ve süt ve ürünleri analizlerinde yenilikçi yaklaşımlardır.
Kongrenin çağrılı bildirisi Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türkiye Bilimler Akademisi Konsey Üyesi Prof. Dr. Taner Demirer tarafından verilmiştir. “Gıda, Beslenme ve Kanserden Korunma” başlıklı bildirisinde Demirer, kanser ile beslenme ve çevresel etmenler arasındaki ilişkiyi ve son yıllarda kanser tiplerinde ve insidanslarında meydana gelen değişimleri güncel veriler ışığında tartışmıştır.
Kongrenin ilk iki oturumunda süt ve süt ürünlerinin insan sağlığı üzerine potansiyel etkileri ele alınmış olup özellikle süt proteinleri bazlı anti-kanser peptidler, süte uygulanan teknolojik işlemlerin süt bileşenlerinde yaratabileceği riskler, A2 süt üretimi gibi teknolojik süreçler ile ilgili sunumlar dikkat çekmiştir. Bu oturumlarda, spor yapan kişilerde süt proteinlerinin kullanımı, süt tüketiminin beslenme ve sağlık üzerine etkileri ile süt bazlı ürünlerden kalsiyum biyoyararlanımı mekanizmaları hakkında bilgiler sunulmuştur.
Süt teknolojisinde yeni eğilimler başlıklı oturumlarda ise kefir, ayran gibi sıvı ürünlerde reolojik özelliklerin üretim parametrelerine bağlı değişimleri, mikrokapsülasyon uygulamaları ve keçi sütü esaslı bebek maması geliştirme süreçleri tartışılmıştır. Ayrıca, kazeinomakropeptiplerin emülsiyon oluşturma yetenekleri irdelenmiş ve enzim modifiye peynir ve tereyağı, dondurma üretiminde peyniraltı suyu tozu kullanımı ve atıştırmalık taze Mozzarella peyniri üretimi gibi yenilikçi teknolojik yaklaşımlar ele alınmıştır.
Fonksiyonel süt ürünleri oturumunda ağırlıklı olarak probiyotik süt ürünleri ile eşek sütünün potansiyel kullanım alanları hakkında doyurucu bilgiler sunulmuştur. Süt ve ürünlerinin kalite özelliklerinin takibinde kullanılan yenilikçi tekniklerin tartışıldığı oturumda ise kağıt tabanlı hızlı ve güvenilir sonuç veren analiz teknikleri hakkındaki araştırma sonuçları paylaşıldı.
Coğrafi işaretlemenin süt ve ürünleri özelindeki önemi ve kırsal kalkınma aracı olarak coğrafi işaretlemenin kullanım avantajları ayrı bir oturumda tartışılmış ve ülkemizin bu alandaki potansiyeli ile AB ülkeleri pratikleri bölgesel kalkınma ekseninde karşılaştırmalı olarak ele alınmıştır.
Kongrenin kapanışında “Küresel Süt Endüstrisinde Türkiye Nasıl Konum Almalı, Rekabetçilik mi, Rekaberlik mi?” başlıklı bir panel gerçekleştirilmiştir. Panelde konuşmacı olarak yer alan Kalkınma Bakanlığı Tarım Daire Başkanı Dr. Taylan Kıymaz kamunun süt sektörüne sunduğu katkıları ve uluslararası rekabette süt endüstrisinin daha etkin bir konum alması için kamuya düşen sorumluluklar konusunda düşüncelerini paylaşmıştır.
Yaşar Holding Dış Ticaret Direktörü Hakkı Tarakçıoğlu süt endüstrisinin ihracat sürecindeki sıkıntılarını ve sorunların aşılması için gereken destekler konusunda görüşlerini bildirmiştir. Ankara Üniversitesi Teknokenti Genel Müdür Yardımcısı ve Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) Yöneticisi Şebnem Doğan ise üniversite-sanayi işbirliği temelli katma değeri yüksek ürünlerin üretiminin önemini vurguladıktan sonra Ankara Üniversitesi TTO’nun süt endüstrisine sağlayabileceği olanaklar ve destekler konusunda görüşlerini aktarmıştır.
Son olarak, Et ve Süt Kurumu Piyasa İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanı Ferda Yıldırım ülkemiz sütçülüğünün profilini aktarmış ve hem ülkemizde hem de dünya genelinde süt sektöründeki eğilimler hakkında bilgi vermiştir.
1. Ulusal Sütçülük Kongresi süt ve gıda teknologları ve mühendislerinin yanısıra tıp fakültesi, beslenme ve diyetetik bölümleri, kamu ve özel sektör temsilcileri ile kırsal kalkınma konusunda uzmanların da katıldığı ve sunum gerçekleştirdiği bir platform olmuştur. Gerek konuların içerikleri gerekse sunum sahiplerine yöneltilen sorular iki temel gerçeği ortaya koymuştur.
Bunlar; süt sektörünün araştırma ve geliştirmeye son derece açık ve devinimi yüksek bir alan oluşu, aynı zamanda da spekülasyona çok açık bir konu özelliği taşımasıdır. Özellikle spekülasyonların önlenmesi konusunda disiplinler arası işbirliğine bağlı olarak yeterli ve nitelikli veri üretiminin önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bu noktada, klinisyenler ve temel bilim araştırıcıları ile gıda mühendisleri/süt teknologlarının birlikte yürütecekleri araştırmalar ile toplumda belirginleşen kafa karışıklıklarının önüne geçmenin mümkün olduğu değerlendirmesi yapılmıştır.
Kongrenin sonunda 2. Ulusal Sütçülük Kongresi’nin 2019 yılında Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü ev sahipliğinde yapılması kararlaştırılmıştır.