Yeni bir sayıyla yine karşınızdayız.
Tarımın özünü hayvancılık, hayvancılığın özünü sütçülük oluşturmaktadır. Dünyada, özellikle gelişmiş ülkelerde sütçülüğün bir gelecek gündemi bulunuyor. Küresel ısınma nedeniyle iklimler değişiyor, bitkisel üretim ve hayvancılık koşulları da buna bağlı olarak gelişiyor.
Bu işi gelecekte de yapabilmek için geleceğe hazırlanmamız gerekiyor. Ancak sektörün bileşenleri temel uzlaşıyı bile gerçekleştirebilmiş değiller. İlerlemeyi bırakın ayakta durmakta zorlanan bir sektör kendini geleceğe nasıl taşıyacak?
Sevgili okurlarımız, çiftlik sahipleri, mandıracılar, süt sanayicileri ve işletmeler! Günübirlik sorunları aşamadığımız için geleceği bırakın önümüze bile bakamıyoruz. Üretimde sürdürülebilirlik, küresel iklim krizi, verimlilik, inovasyon, teknoloji gibi gündemlerimiz olmalı. Yoksa küresel rekabet koşullarına yenik düşebiliriz.
Sütçülükte gelişmiş ülkelerin hemen hepsinin odaklandığı belirli alanlar, belirli ürünler bulunmaktadır. İhracat odaklı bir sektör olabilmek ve dünya piyasasında var olabilmek için kabuğumuzu kırmak zorundayız. 14 yıllık yayın hayatımızda bizi fasit bir daire etrafında döndüren, ayağımıza bağ olan kısır döngüden kendimizi çekip çıkarmalıyız.
Herkes birbirini kandırmayı bırakmalı, etik değerlere sahip, tüm paydaşlara karşı dürüst ve şeffaf bir yapıya kavuşmalıyız. Yanlış politikalar, hatalı uygulamalar ve ihtiraslarımız hem birbirimizi, hem ülke sütçülüğünü aşağıya çekiyor.
Biz hala ülke olarak süt fiyatlarını konuşuyoruz. Tarımda Milli Birlik Projesini, projenin ana unsurları olan Milli Birlik Kooperatifi ve Semerat Holding gibi yapıları ve Tarım Bakanlığının yeniden yapılanmasını konuşuyoruz. Hala Bakanlıkların adını tekrar tekrar değiştiriyoruz, dünyada eşi benzeri olmayan hayali tarımsal yapılar ve organizasyonlar kurmakla meşgulüz.
Geleceğe umutla bakabileceğimiz yepyeni gündemlerimiz olmalı. Bu kör kuyu bizi yutmadan bu kuyudan çıkmalıyız.
Bu sayının kapak konusu ve ana gündemi birçok sayımızda olduğu gibi yine fiyatlar. Bu kadar belirsizlikle baş etmeye çalışan, sürekli yeniden ısıtılmış gündemlerle zihinleri meşgul edilen bir sektör olarak işimiz kolay değil. Geleceğimiz için mevzilerimizi korumaya ve üretime devam etmeye mecburuz. Hem ilerlememizi engelleyen prangalardan kurtulmalıyız.
Elinizdeki sayıya emek veren yazarlarımız, bilim insanlarımız, kapak ressamımız başta olmak üzere herkese teşekkür ederiz.
“Fiyat” konusu dışında bu sayıda da birbirinden özel dosya, yazı, makale ve haberlerle sütçülüğün nabzını tutmaya çalıştık. Malum, okurlarımızın desteğiyle yayınımızı sürdürüyoruz. Her türlü giderimiz artarken, gelirlerimiz aynı oranda azalıyor. Bu zorlu koşullarda okurlarımızın ilgi ve desteği olmadan ayakta kalabilmemiz zor. Desteğiniz sürdükçe ve gücümüz yettikçe sesiniz olacağız. Sesimizin kısılmaması için abone olarak ve reklam vererek bize destek verebilirsiniz.
Yeni sayıda görüşmek umuduyla, esen kalın.