Yerli üretimi destekleyeceğiz

Hükümet, tarım ve hayvancılık desteklerinde köklü değişikliklere gidiyor. Başbakan Yıldırım’ın Milli Tarım Projesi adıyla İzmir’de açıkladığı önlemler paketi ile verimliliğe dayalı yeni bir destekleme modeli geliyor. Açıklanan Milli Tarım Projesine göre hükümet hayvancılıkta yerli üretimi destekleyecek.  Peki, verim artışını amaçlayan yeni destekleme sistemi sütçülüğü nasıl etkileyecek?

Milli Tarım Projesi, 14 Ekim’de Başbakan Binali Yıldırım tarafından İzmir’de düzenlenen törenle açıklandı.

“Gelecek nesillere üreten bir Türkiye bırakmak istiyoruz”

Başbakan Yıldırım törende yaptığı konuşmada üretimi katlamak için destekleri arttırdıklarını, gelecek nesillere üreten bir Türkiye bırakmak istediklerini söyleyerek, diğer sektörler nereye giderse gitsin toprak, tarım ve hayvancılığın önemini koruduğunu, Hükümet olarak tarım ve hayvancılığın öncelik verdikleri sektörlerin başında yer aldığını belirtti.

AK Parti’nin iktidara gelmesinden sonra 14 yılda 90 milyar lira tarıma destek verdiklerini, tarım kredilerindeki yüzde 60’lara varan faiz oranlarını yüzde 1 ila 8 oranına gerilettiklerini, gençlere ve kadın çiftçilere ilave destek sağladıklarını, bitkisel üretimi 98 milyon tondan 117 milyona, hayvansal üretimi ise neredeyse ikiye katlayarak, 12 milyon tondan 23,5 milyon tona çıkardıklarını kaydeden Yıldırım, şunları söyledi:

“Hani hayvancılık geriye gidiyordu, 2 kat artmış. Su ürünleri 61 bin tondan 240 bin tona çıkmış, 4 kat artmış. Tarımsal gelirimiz, 36 milyarken 150 milyara dayanmış, neredeyse 4 kata yakın. İhracat 4 milyarın altındaydı, şimdi ne kadar 17 milyar dolar, 4 kattan fazla artmış. Bunlar yeter mi, yetmez. Türkiye’nin potansiyeli bunun çok daha üzerinde bir verimi ve bereketi hak ediyor.”

“Bitkisel ürünlerde havza bazlı üretime destek verilecek”

Sanayileşme ve kentleşme hızla büyüyor ama hala 20 milyon vatandaşımız kırsalda tarımla uğraşıyor. 2023’te tarımda 150 milyar dolar gelir hedefliyoruz. 40 milyar dolar da ihracat, yani bugünün iki katı fazla. Buna ulaşmak için tarımı stratejik sektör kabul ederek yeni uygulamaya başlamaya karar verdik.”

Yıldırım, açıkladığı Milli Tarım Projesi’nin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik ve arkadaşlarınca hazırlandığını belirterek, tarımda havza bazlı üretime destek verileceğini şu sözlerle anlattı:

“Türkiye’deki bütün ilçeler, iller, tarım yapılan her yer tek tek masaya yatırıldı. Böylece 941 tane havza ortaya çıktı. Bu 941 havzada hangi ürünler yetişir, pamuk, zeytin, arpa, yulaf, yem bitkileri nerede daha iyi yetişir, hangi ürün daha çok su ister, hangisi daha az su ister. Bunları belirleyince iş kolaylaşıyor. Suyun olmadığı yerde en çok su isteyen pirinç ekerseniz ondan sonra havanızı alırsınız. Taşıma suyuyla da pirinç çeltiği yapamazsınız. Onun için ürünleri havzalara uygun yerlerde yetiştireceğiz.”

“Yem bitkileri 941 havzanın her tarafında desteklenecek”

Başbakan Yıldırım, bitkisel üretime verilecek destekleri ise şöyle dile getirdi:

“Bizim için önemli olan, sonuç alınacak stratejik ürünlerin hangileri olduğu. 19 tane ürün belirledi Tarım Bakanlığı, bu ürünler hangi havzalarda daha iyi yetişiyor, daha az maliyetle yetişiyor bunları dağıttı. Onlara göre havza destekleri meydana geldi. Mesela, bunlar içinde buğday her yerde desteklenecek. Yurdun hangi köşesinde buğday ekerseniz ekin istisnasız desteği alacaksınız. Yem bitkileri, 941 havzanın her tarafında desteklenecek. Çünkü her yerde hayvancılık var, yem bitkisine ihtiyaç var. Fakat her ürünü her yerde değil, bilimsel olarak tecrübelere göre tespit edilen havzalara yönlendireceğiz, oraya destek vereceğiz.”

“Yılda 2 sefer vereceğiz desteği, bir ekim zamanı bir de hasat zamanı”

Destekleme başvurularının basitleştirileceğini belirten Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:

“Çiftçiler ilk bir yıl içerisinde tek bir başvuru yapacak. En önemli şey, ufak destekler veriliyor, yıllar boyu. Yıl geliyor geçiyor ne aldığınızdan bir şey anlıyorsunuz, ne de bir derdinize deva oluyor. Biz 13 katrilyondan fazla para veriyoruz çiftçiye, hayvancılığa. Ancak kimse memnun değil. Burada bir yanlış var, o yanlışın düzelmesi lazım. Biz iktidara geldiğimizde 1 milyar 800 milyondu destek, kaba taslak 6 kattan fazla desteği arttırmışız 12 aya destekler yayılmış, parça parça hiçbir işe yaramıyor.

Gerçekten bir derde derman, bir yaraya merhem olmuyor. O zaman ne yapalım dedik. Öyle bir şey yapalım ki insanların aldığı destek anlamlı bir hale gelsin. Yılda 2 sefer vereceğiz desteği, bir ekim zamanı bir de hasat zamanı. İlk destek Nisan-Mayısta, ikinci destek Eylül-Ekimde, onun dışında destek yok. Hiç değilse aldığımız paranın hayrını görelim. Böylece nasırlı ellerin hakkını alın teri kurumadan ödemiş olacağız.”

“Mazotun yarısını devlet karşılayacak”

Yıldırım, gübrede KDV’yi kaldırdıklarını, böylelikle gübrenin yüzde 18 ucuzladığını hatırlatarak, “Bu da yetmez dedik, Tarım Kredi Kooperatifleri ve Tarım Bakanlığı bir çalışma yaptı, gübre yüzde 23 ucuzladı. Gübrede neredeyse dörtte bir oranında iyileşme sağladık.” ifadelerini kullandı.

Yıldırım, bir başka konunun mazot olduğunu ifade ederek, “Çiftçinin kullandığı mazotun yarısı kendinden, yarısı bizden. Bol bol ekin. Hayırlı uğurlu olsun. Motorun yani traktörün deposuna 100 liralık mazot koyun, 50 lirasını devletten alın” dedi.

“Hayvancılıkta yerli üretimi destekleyeceğiz”

“Türkiye sevdalısı çiftçilerimize sesleniyorum, basmadık yer, ekmedik yer kalmasın, bol bol ekin. Bitkisel üretimde olduğu gibi hayvancılıkta da ihtiyaçları karşılayacak yeni bir yöntem geliştirdik. Milli Tarım Projesi’nin ikinci bölümü hayvancılıkta.

Hayvancılıktaki model, esas itibarıyla yerli üretimi destekleme modeli. Bu ne demek, kendi hayvan varlığımızı arttırmak. Bunun için belki damızlık amacıyla ithalat yapacağız. ‘Eti ucuzlatacağım, et ihtiyacını karşılayacağım’ diye bu kadar zengin toprakları olan, bu kadar imkânı olan bir ülkenin, sürekli ithalat yapması akıllı bir iş değil.

Onun için 25 ilimizde mera hayvancılığı yetiştirici bölgeleri oluşturuyoruz. Bu illerimiz toplam mera varlığımızın yüzde 52’sini, büyükbaş hayvan varlığımızın yüzde 32’sini oluşturuyor. Bu meralar, teröristlerin dolandığı yerler, onlar gidecek, mal, davar yayılacak. Meraları, hayvancılık yapmak isteyenlere ıslah yapma şartıyla cüzi paralarla kiraya vereceğiz.”

“Tarım arazisine bina yapmak ihanettir”

Meraları, hayvancılık yapmak isteyenlere ıslah şartıyla kiraya vereceklerini dile getiren Başbakan Yıldırım, kullanılmayan toprağın verimini, özelliğini de yitirdiğini, bunun üzerine tarım alanlarının başka amaçlarla kullanıldığını belirterek şöyle konuştu:

“Tarım yapılacak yere bina yapmak ihanettir. Böyle bir şey olur mu, en verimli topraklar binalarla doluyor, taşıyor. Şehirlerimiz maalesef daha dağlık kısımda, tarla olmayan, daha sağlam, kayalıklarda gelişecekken ovalıklarda büyümeye başlıyor. Bunlar yanlış şeyler. İnşallah bu yanlışa dur diyeceğiz.”

“22 ilde en az 500 baş kapasiteli damızlık üretim merkezleri kuracağız”

Yıldırım, 25 ilde tüm aşıları yapılmış, 4 ayını doldurmuş buzağılara 750 lira destek vereceklerini açıklayarak, ahır, ağıl yapımının yüzde 50’sini de devletin vereceğini söyledi.

Düve alımında da yüzde 30 hibe verileceğini bildiren Yıldırım, “Düve diyelim ki bin lira, 700 lirasını siz vereceksiniz, 300 lirasını da devlet verecek, Tarım Bakanlığı verecek. Ağanın eli tutulmaz. 22 ilde en az 500 baş kapasiteli damızlık üretim merkezleri de kuracağız.” dedi.

Damızlık hayvana alınacak alet edevata yüzde 50 destek olacaklarının altını çizen Başbakan Yıldırım, “Üreticilerimiz, bu merkezlerden hayvan almak istediklerinde rahatlıkla kredi de kullanabilecekler. Tefeci yerine doğrudan bu merkezden destek alabilecek, böylece damızlık ve yerli hayvan üreticiliğinde belirli bir seviyeye gelmiş olacağız” diye konuştu.

“ESK, süt fiyatlarına müdahale edecek”

Tek başına üretmenin yetmeyeceğini, üretimin kaliteli de olması gerektiğine işaret eden Yıldırım, ette ve sütte birtakım standartlar olduğunu, bunlar teknik konular olduğu için ayrıntıya girmeyeceğini, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanının gerektiğinde açıklamaları yapacağını dile getirdi.

Başbakan Yıldırım, süt sektöründeki fiyatlara dair ise, “Ulusal Süt Konseyince uzlaşılan fiyatın altına düşülmesi durumunda hemen müdahale edilecek. Fiyatın düşmesi durumunda Et ve Süt Kurumu piyasaya girecek, fazlalığı alarak süt tozu yapacak” dedi.

Süt fiyatlarını takip için bir merkez kurduklarını hatırlatan Binali Yıldırım, tıpkı elektrikteki gibi kayıtların olacağını, Ankara’dan ekrandan bakıldığında üretim durumunun, kalite durumunun nasıl olduğunun tespit edileceğini aktardı.

“Hayvancılıkta hastalıktan ari bölgeleri yaygınlaştıracağız”

Başbakan Yıldırım, yılda 400 bin baş buzağı ölümünün gerçekleştiğine, bunun çok büyük bir kayıp olduğuna dikkati çekerek, “Bu da neden oluyor? Hayvan hastalıklarının mücadelesinde gerekli başarıyı sağlayamadık. Neden? Hastalıktan ari bölge meselesi var. Şimdi sadece Trakya ari bölge. Zamanla bunu Marmara’ya, Orta Anadolu’ya yaygınlaştıracağız. İlerleyen yıllarda da daha doğuya doğru yaygınlaştıracağız. Bunun bir alt yapı hazırlığı var. Böylece bir zaman sonra Türkiye’nin her tarafı hastalıktan ari hale gelmiş olacak.” açıklamasında bulundu.

Yıldırım, bu “ari bölgeler”in yaygınlaşmasıyla beraber şap gibi “geldi mi dağıtan” hastalıklarla çok daha iyi mücadele edilebileceğini vurguladı. Ari bölgelere, yani karantina bölgelerine ilaveten hayvan nakillerinin sağlıklı yürütülmesi için 4 ayrı noktada dinlendirme ve kontrol noktası yapacaklarını aktaran Yıldırım, böylece hayvanların nakil sırasında yolda telef olmayacağını dile getirdi.

“Vatan, alın teriyle sulanınca nimete dönüşür”

Toprak olmazsa hayatın da olamayacağını ifade eden Başbakan Yıldırım, “Toprak kanla sulanınca vatan, alın teriyle sulanınca nimete dönüşür. Bu sebeple, topraklarımızı hem bölücülerden, hem düşmandan hem de erozyondan, bilinçsiz kullanımını önlemek milli görevimizdir” dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, 184 ovanın sit ilan edileceğini belirterek, buralarda tarım dışında hiçbir faaliyete izin vermeyeceklerini kaydetti.

“Arazi toplulaştırma ve sulama tek bakanlıkta toplanacak”

Yıldırım, arazi toplulaştırmasının bir bakanlıkta, sulamanın başka bakanlıkta olduğunu, bu nedenle bu alanda istenilen ilerlemenin sağlanamadığını hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdi 7 milyon hektar araziyi 2023 yılına kadar toplulaştıracağız. Toplulaştırma ve sulama işini tek bakanlıkta toplayacağız. O bakanlık da Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı olacak”.

“Tarıma elverişli her karışın ekilmesi mutlaka gerçekleştirilecek”

İhtilaf, göç gibi sebeplerle arazilerin boş kalmaması, mutlaka ekilip değerlendirilmesi gerektiğini, atıl durumdaki arazilerin mülk sahiplerine verileceğini anlatan Yıldırım, hububat, üzüm gibi ürünlerin rekoltelerinin bakanlıktan tek elden açıklanacağını, böylece birtakım spekülasyonların, haksız kazancın önüne geçilmiş olacağını bildirdi.

Başbakan Yıldırım, bazı ürünlerde yerli tohum üretiminin henüz istedikleri düzeyde olmadığını, bu açığı kapatmak için araştırma-geliştirmeye (Ar-Ge) önem vereceklerini dile getirdi.

Toprak kadar tohumun da önemli olduğunun altını çizen Başbakan Binali Yıldırım, “Geçtiğimiz dönem yerli tohum üretimini 900 bin tona kadar çıkardık. Hububat tohumunda kendi kendimize yetiyoruz” dedi.

“Milli tarım stratejisinde amaç, emekleri zayi etmemek”

Başbakan Yıldırım sözlerini şöyle tamamladı: “Sonuç… Milli tarım stratejisinde amaç, topraklarımızı düzgün kullanmak. Uygun yerde, uygun ürünü yetiştirmek. Emekleri zayi etmemek. Birinci kazandığımız bu. İkinci kazandığımız. Yerli hayvan değerlerimizi, varlığımızı arttıracak tedbirleri almak. Böylece sürekli ithal etmekten kurtulmak.

Üçüncüsü, ektiğimiz biçtiğimiz, yetiştirdiğimizin karşılığını görmek, değerini buldurmak. Onun için de maliyetleri azaltacağız. İki önemli kalemi, gübre ve mazotu ciddi anlamda destekleyeceğiz. Böylece tarımsal varlığımızı 140-150 milyar dolar, ihracatımızı da iki katına çıkaracağız. Sonuçta cari açık meselesini de büyük oranda azaltmış olacağız.

Burada söylediğimiz söz senettir. Kafa karışıklığı olmasın. Bu söylediğim teşvikler ve tedbirler 2017 ürünleri için geçerlidir. Bu ne demektir? 2017’de ekeceksiniz, 2018’de de hasatı alacaksınız. Teşvikler öyle yapılıyor biliyorsunuz. Ama 2017 ürününüz için geçerli olduğunu bir kez daha tekrarlayalım.”

“Çiftçilerimiz için çok hayırlı bir süreç olacak”

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik de, Başbakan Binali Yıldırım’ın talimatları doğrultusunda tarımı kalkındırmak amacıyla çalışmalara başladıklarını belirterek, Başbakan Yıldırım’ın terör olayları dışında en çok tarım kesiminin sorunlarını gündeme getirdiğini vurguladı. Çelik, “Çiftçilerin üreticilerin sorunlarını en çok dile getiren başbakan olması dolayısıyla tüm tarım kesimi adına kendisine şükranlarımı sunuyorum. İnşallah çiftçilerimiz için çok hayırlı olacak bu süreç” dedi.

HANGİ DESTEKLER VERİLECEK?

Başbakan Binali Yıldırım’ın İzmir’de açıkladığı “Milli Tarım Projesi”; “Havza Bazlı Üretime Dayalı Destekleme Modeli” ve “Hayvancılıkta Yerli Üretimi Destekleme Modeli” olmak üzere iki ana temel unsurdan oluşuyor. Proje ile, 2023’te tarımsal hasılanın 150 milyar dolara, tarımsal ihracatın ise 40 milyar dolara çıkması amaçlanıyor.

– Mera hayvancılığı bölgeleri oluşturulacak

Hükümet, proje kapsamında “Hayvancılıkta yerli üretimi destekleme modeli”yle 25 şehirde “Mera hayvancılığı yetiştirici bölgeleri” oluşturulacak. Türkiye’deki toplam mera varlığının yüzde 52’sini, büyükbaş hayvan varlığının da yüzde 32’sini barındıran bu illerdeki meralar, hayvancılık yapmak isteyenlere “ıslah etmeleri şartıyla” kiraya verilecek. Böylece meraların atıl kalmaması sağlanacak.

– Damızlık düve yetiştiriciliği desteklenecek

Proje kapsamında 32 ilde en az 500 baş “damızlık gebe düve üretim merkezleri” hayata geçirilecek. Bu çerçevede, 4 ayını doldurmuş, tüm aşıları zamanında ve düzenli yapılmış buzağılara 750 lira destek verilecek, ahır ve ağıl yapımına yüzde 50, düve alımına ise yüzde 30 hibe sağlanacak.

– Damızlık koç ve teke yetiştiriciliğine destek verilecek

22 ilde en az 500 baş kapasiteli “damızlık koç-teke üretim merkezleri” kurularak buralarda damızlık vasfı yüksek elit sürü oluşturularak diğer sürülere katılımı sağlanacak.

– Manda üretim merkezleri kurulacak

En az 250 baş kapasiteli “damızlık manda üretim merkezleri” kurulacak. Bu merkezlerin yer alacağı illerin tamamında “ahır-ağıl yapımına”, “damızlık hayvana” ve “alet ekipman alımına” yüzde 50 hibe verilecek. Üreticilerin hayvan almak istediğinde rahatlıkla kredi kullanabilmeleri sağlanacak. Vatandaşlar damızlık ihtiyaçlarını aracısız bu merkezlerden alabilecek.

– Anlık süt kayıt sistemi kurulacak

Tarım Bakanı Müşaviri Ali Koyuncu’nun Süt Üreticileri Merkez Birliği Başkanı olduğu dönemde dile getirdiği bu proje süt icmallerinin Ulusal Süt Kayıt Sistemine aylık değil “anlık” girilmesi olarak tanımlanabilecek bir proje.

– Mazotun yarısını devlet karşılayacak

Destekleme başvurularında bürokratik işler azaltılacak, başvuru yılda bir kez yapılacak ve destekler Nisan-Mayıs ile Eylül-Ekim ayları olmak üzere iki dönemde ödenecek. Gübrede yüzde 23 fiyat indirimi yapan Hükümet, çiftçinin mazot maliyetinin de yarısını karşılayacak.

RAKAMLARLA MİLLİ TARIM PROJESİ

– 500 baş kapasiteli damızlık düve üretim merkezleri kurulacak 31 il: Adana, Adıyaman, Afyonkarahisar, Aksaray, Amasya, Aydın, Balıkesir, Burdur, Bursa, Çanakkale, Çorum, Denizli, Edirne, Erzurum, İzmir, Kars, Kastamonu, Kayseri, Kırklareli, Konya, Malatya, Manisa, Muğla, Muş, Niğde, Samsun, Sivas, Şanlıurfa, Tekirdağ, Tokat, Trabzon ve Yozgat.

– 250 baş kapasiteli damızlık manda üretim merkezleri kurulacak 8 il: Afyonkarahisar, Bitlis, Diyarbakır, İstanbul, Kayseri, Muş, Samsun ve Tekirdağ.

– Mera hayvancılığı yetiştirici bölgeleri kurulacak 25 il: Ağrı, Ardahan, Artvin, Bayburt, Bingöl, Bitlis, Çankırı, Çorum, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Giresun, Gümüşhane, Iğdır, Kars, Kastamonu, Kayseri, Malatya, Muş, Samsun, Sivas, Şırnak, Tunceli, Van ve Yozgat.

– 500 baş kapasiteli damızlık koç ve teke üretimi merkezleri kurulacak 22 il: Afyonkarahisar, Ağrı, Antalya, Balıkesir, Bursa, Diyarbakır, Elazığ, Erzurum, Eskişehir, Hakkari, Iğdır, Kırklareli, Konya, Mardin, Mersin, Ordu, Siirt, Sivas, Şanlıurfa, Şırnak, Tekirdağ ve Van.

– Hayvan dinlendirme ve kontrol merkezleri kurulacak 4 il: Afyonkarahisar, Amasya, Ankara (Polatlı) ve Edirne (Kapıkule)

-Desteklenecek 19 stratejik ürün: Arpa, buğday, çavdar, çeltik, dane mısır, tritikale, yulaf, kuru fasulye, mercimek, nohut, aspir, yağlık ayçiçeği, kanola, kütlü pamuk, soya, çay, yağlık zeytin, fındık, yem bitkileri.

– Sit alanı ilan edilecek 184 ova: Toplam 6,5 milyon hektarlık alana sahip 184 ova sit alanı ilan edilecek. Bunların en büyüğü 729 bin hektarla Konya Merkez Ovası, en küçüğü ise 521 hektarla Burdur Yeşil Ovası. 60 ilde bulunan bu 184 ovada sadece tarımsal faaliyet yapılabilecek.

– Destek kapsamındaki 941 havza: 941 ilçe tarımsal havza olarak tanımlandı, buralarda 19 üründen hangilerine destek verileceğini Bakanlık yayınladı.

>> Süt Dünyası

2006 yılından beri yayınını sürdüren tarafsız ve bağımsız medya kuruluşudur. Süt Dünyası Dergisi kurulduğu günden bu yana ilkelerinden taviz vermeden yayıncılık faaliyetine devam ediyor. Süt Dünyası Dergisi Haber Merkezi tarafından hazırlanan her türlü içerik "Süt Dünyası" imzası ile yayınlanmaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.