Ulusal Süt Konseyi çiğ süt referans fiyatını 1 lira 5 kuruş olarak açıkladı. Fiyat belirlenirken maliyetlerin ve süt-yem paritesinin dikkate alınmamasına üreticiler tepki gösterirken; sanayiciler ise, “Üretici yıllardır ‘zarar ediyoruz’ diyor. Kimse yıllarca zararla bir işi yapmaz” diyerek fiyatın makul olduğunu savunuyorlar.
Bu yılın ilk altı aylık çiğ süt fiyatı belirlemek için tüm taraflar 9 Ocak’ta Ulusal Süt Konseyi’nde bir araya geldi. Üreticiler referans fiyatın 1,20 lira olmasını isterken, sanayiciler fiyatın 1 lira olarak devam etmesini önerdiler. Anlaşma sağlanamaması üzerine 25 Ocak’ta yapılan ikinci toplantıda sanayiciler 1,05 lira fiyat verebileceklerini ve bu rakam üzerinden pazarlık yapmayacaklarını bildirerek masadan kalktılar. Ulusal Süt Konseyi de sanayicilerin önerdiği 1,05 lirayı, 1 Şubat’tan geçerli olacak şekilde referans fiyat olarak açıkladı.
Konsey tarafından belirlenerek kamuoyuna ilan edilen çiğ süt referans fiyat üreticileri memnun etmedi. Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Başkanı Adnan Yıldız, Ağustos 2013 tarihinden bu yana referans fiyatın 1 lira olduğunu hatırlatarak, “Süt şu anda maliyetinin 24 kuruş altında satılıyor. Anaç hayvanların kesilmesinden endişe ediyoruz” dedi. Üreticiyi zor günlerin beklediğini ifade eden Adnan Yıldız, dövizdeki artış sebebiyle yem fiyatlarına son 10 günde gelen zamların litre başına 5 kuruşluk artışı erittiğini dile getirdi.
İnekler kasap yolunda
Ulusal Süt Konseyi’nin 6 aylık süt referans fiyatını belirlemek için Ocak ayında iki kez toplandığını hatırlatan Yıldız şunları söyledi: “Her iki toplantıya itmeden önce altı büyük yem fabrikasından fiyatları aldım. Dövizdeki artış sebebiyle ilk toplantı ile ikinci toplantı arasında yem fiyatları yüzde 7-8 oranında arttı. Geçtiğimiz Ağustos ayından bu yana 1 lira olan çiğ süt referans fiyatı ise 5 kuruş arttı. Birinci kalite ve ikinci kalite yemin ortalama kilo fiyatı 85 kuruşa satılıyor. Üretici 1 litre süt sattığı zaman 1,5 kilo yem alabilmesi için sütün litresi 1 lira 36 kuruş olması gerekiyor.”
Zarar eden üreticinin, yasak olmasına rağmen anaç hayvanları kesmeye başladığını kaydeden Yıldız, benzer bir durumun 2008-2009 yıllarında yaşandığını, 1 milyondan fazla dişi hayvanın o dönem kesildiğini hatırlatarak, “Devlet anaç hayvan kesim yasağı koydu ama üretici ‘kör oldu, topal oldu’ diyerek hayvanı kestiriyor. Yasağı aşmak için hayvanın ayağına baltayı vurup ‘topal oldu’ diyerek kestiriyor. Sanayici aynı gemide olduğumuzu düşünmüyor. Günlük kazancın peşinde oluyor. ‘Bugün ucuza alır, peynirimi yapar rafa koyarım’ düşüncesiyle hareket ediyor” diye konuştu.
Sanayiciye göre fiyat uygun
Ulusal Süt Konseyi Başkanı Harun Çallı ise fiyatların “uygun” olduğunu belirtti. Kaliteli süt üretilmesi halinde litre fiyatının 1 lira 25 kuruşa kadar çıkabildiğini kaydeden Çallı, “Litre başına 1 lira 5 kuruşluk referans fiyat büyük üreticilere göre iyi, küçüklere göre kötü. İşini iyi yapan, yemini zamanında alanlar için iyi bir fiyat, ama kârı az” dedi. Belirlenen referans fiyattan çiftçinin zarar etmediğini dile getiren Çallı, şöyle dedi: “Üretici yıllardır ‘zarar ediyoruz’ diyor. Kimse yıllarca zarar eden bir işi yapmaz. Yemin kilogram fiyatı şu anda 90 kuruş. Sütü 1 lira 5 kuruştan satıyorlar. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın verdiği destekle birlikte litresi 1 lira 12 kuruşa çıkıyor. Kaliteli süt üretirse sanayicinin verdiği artı fiyatla litresi 1 lira 25 kuruşa kadar çıkıyor.”
Üreticide hayal kırıklığı yarattı
Süt üreticilerini zor günlerin beklediğine dikkat çeken Köy Kalkınma ve Diğer Tarımsal Amaçlı Kooperatifler Birliği (Köy-Koop) Genel Başkanı Yakup Yıldız, bu rakamların çiftçiyi üretim yapamaz hale getirdiğini ifade etti. Yıldız açıklamasında şunları söyledi: “Bir ay içerisinde yem fiyatına iki kez zam yapıldı. Yüzde 8’i aşan yem zammı bu ay sonuna kadar üçüncü bir zamla, belki yüzde 10’u da aşacak. Mazot fiyatları ve diğer girdi maliyetlerinin sürekli yükseldiğini göz önünde tutarsak, 2014 yılının ilk altı ayı için sütün litresi için belirlenen 5 kuruşluk artış beklentilerin çok altında kalmıştır. 1 lira 5 kuruşluk fiyat hem dünya standartlarının, hem de bakanlığımızın süt-yem paritesinin altında kalmıştır. Maliyet hesaplarımıza göre açıklanan süt fiyatının, 1 lira 30 kuruş olması gerekiyordu. Üreticiler olarak bu durum bizlerin zarar etmesine yol açacaktır. Üreticinin elinde bulunan hayvanlar
kesim fiyatlarının da yükselmesi halinde, kesime gideceği endişesini taşımaktayız. Ayrıca bankalardan kredi kullanan birçok üreticimiz kredilerini ödemekte zorlanacaklar.”
FİYAT MALİYETİ KARŞILAMIYOR
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar ise, çiğ süt için açıklanan 1,05 TL’lik fiyatın kabul edilebilir olmadığını belirterek, “Üreticilerimize maliyeti 1,20 TL’nin üzerine çıkan süte sanayici tarafından tek taraflı olarak önerilen 1,05 liralık fiyat, hayvancılığımızın sürdürülebilirliğini imkânsız hale getirmektedir” dedi. Et ve Süt Kurumu’nun en kısa zamanda piyasa girmesi ve müdahale etmesi gerektiğinin altını çizen Bayraktar, aksi takdirde “yeni bir süt ve et krizinin kapıda” olduğu uyarısında bulundu.
Bu fiyatlarla üretim yapılamaz
Bayraktar yaptığı açıklamada şunları söyledi: “2014 Ocak ayında kurdaki değişimden kaynaklı yeme yüzde 10’a varan oranlarda yapılan zamlar, enflasyon gibi etkenler, maliyetin 1,20 TL’nin üzerine çıkmasına neden olmuştur. Bu durum üreticinin üretimden vazgeçmesi, damızlıkta kesime gitmesi demektir. Bunun sonucu süt üretimi de azalacak, besiye mal temini de kesintiye uğrayacaktır. Süte verilen ve 6 ay süreyle sabitlenen bu fiyat; süt üreticilerinin yanında et üreticilerini, et ve yem sanayicilerini, veteriner hekimleri, ilaç sanayicilerini ve buralardan ekmek yiyen yüz binlerce insanı, en önemlisi de tüketicileri ilgilendirmektedir. Sütte, damızlık süt hayvanlarını kesime gönderecek olumsuz bir fiyat, herkesi olumsuz etkileyeceği gibi, devlete de büyük bir yük getirecektir.”
Et ve Süt Kurumu devreye girmeli
2008 yılında süt fiyatlarında yaşanan sıkıntının ülkemizde hayvancılık sektöründe ciddi bir yıkıma neden olduğunu anımsatan Bayraktar, o dönemde yüz binlerce damızlık süt hayvanının kasaba gönderildiğini, yükselen et fiyatlarını düşürmek, kesilen hayvanların yerlerine yenilerini koymak için 3 milyar dolara yakın bir dövizin ülke dışına çıktığını belirtti. Bayraktar, şunları kaydetti: “Sanayicinin 1,05 TL fiyat vererek masadan kalkması, üretici örgütlerinin pazarlık yapma şansını ortadan kaldırmıştır. Bu nedenle devletin piyasaya girmesi, satılamayan ürünü alması, süt tozu gibi dayanabilen ürünlere dönüştürülmesini sağlaması, sanayiciyi pazarlığa zorlayabilmesi gerekmektedir. Bunun için Et ve Süt Kurumu en kısa zamanda piyasaya girmeli ve müdahale etmelidir. Aksi takdirde yeni bir damızlık kesim faciası, yeni bir süt ve et krizine sebep olabilir.”
REFERANS FİYATA UYAN KİM?
Konseyin maliyetlerin de altında belirlediği 1,05 lira referans fiyata riayet ediliyor mu? Önceleri referans fiyatın altında çiğ süt alan sanayiciler (yasal mevzuata göre) süt tozu teşvikleri ve okul sütü projesinden yararlandırılmıyordu. Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamındaki süt tozu desteklerinden yararlanmak için Ulusal Süt Konseyi’nin belirlediği referans fiyattan süt alınması mecburiydi. Ancak Ulusal Süt Kayıt Sistemi verilerine göre, hem sanayiciler, hem de süt tozu destekleriyle ilgili yetkili kurum olan Hayvancılık Genel Müdürlüğü’nün bu kuralı dikkate almadıkları bilinen bir gerçek.
26 Aralık 2013’te Resmi Gazete’de yayımlanan “Çiğ Sütün Değerlendirilmesine Yönelik Destekleme Uygulama Esasları Tebliği”nde, “Süt tozu üretiminde kullanılan soğutulmuş çiğ sütün, kota tahsisi yapılan ay için belirlenen referans fiyatın altında satın alınması halinde ilgili firma bu ayın desteklemesinden faydalandırılmaz” denerek desteklerden yararlanma koşulu referans fiyata bağlanıyor.
Ancak aynı tebliğde “Çiğ süt referans birim fiyatı” tanımı, “Bakanlık tarafından aylık olarak belirlenecek olan…” diye başlıyor. Süt tozu desteklerine yönelik tebliğin bir başka maddesinde de, “Yurt içi birim fiyat belirlemesinde soğutulmuş çiğ süt için referans fiyat uygulaması esastır. Konsey teklifi ile kota tahsisi yapılan ay için referans fiyat Genel Müdürlükçe belirlenir” ifadesi geçiyor. Bu ifadeden de anlaşılacağı üzere Ulusal Süt Konseyi’nin açıkladığı referans fiyat süt tozu desteklerini kapsamıyor.
Süt tozu destekleriyle ilgili referans fiyat Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nca ayrıca belirleniyor. Aynı şekilde Konseyin belirlediği referans fiyat Okul Sütü Programı’nda da artık geçerli bir kıstas değil. Konsey’in belirlediği referans fiyat devleti ve sanayiciyi hiçbir şekilde bağlamadığı gibi sahipsiz, gariban ve örgütsüz olan süt üreticisini de korumuyor.
Konseyin fiyat belirleme yetkisi yok
Ulusal Süt Konseyi’nin belirlediği referans fiyatın uygulanması için herhangi bir çabası yok. Konsey Başkanı Harun Çallı konuyla ilgili demeçlerinde, Konsey’in referans fiyat belirleme yetkisinin olmadığını, belirli zamanlarda bölgelere göre sütün maliyetini tespit ederek gerektiğinde ilan etme görevini yerine getirdiklerini dile getiriyor. Konsey’in belirlediği rakamın piyasada hiçbir geçerliliği yok. Referans fiyat piyasaya tavsiye edilen bir gösterge, ancak piyasa hiçbir zaman bu tavsiyeyi dikkate almıyor. Süt fiyatı 70 kuruştan 1 liraya kadar her bölgeye göre değişiyor.
FİYAT NEYE GÖRE BELİRLENİYOR?
Çiğ süt fiyatının belirlenmesinde yaygın olarak iki yöntem kullanılıyor. Bunlar, …