Çiğ Süt Tedarik Sözleşmesi Yönetmeliği Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Çiğ sütün sanayiye satışında sözleşme zorunluluğu getiren yönetmelik ile üretim ve pazarlamada sürdürülebilirliğin sağlanması, arz talep dengesinin oluşturulması ve çiğ süt üretiminde izlenebilirliğin sağlanması amaçlanıyor.
16 Nisan’da Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Çiğ Sütün Sözleşmeli Usulde Alım Satımına İlişkin Yönetmelik; çiğ süt üretimi yapan üreticiler veya bunların üyesi bulunduğu üretici örgütleri ile alıcılar arasında akdedilen çiğ süt alım satım sözleşmesi ile ilgili usul ve esasları kapsıyor.
Çiğ süt sözleşmelerindeki prensipler
– Sözleşmeler tarafların karşılıklı istekleri üzerine düzenlenecek.
– Süt üretimi ve pazarlanması amaçlı üretici örgütlenmesi teşvik edilecek.
– Taraflar tüketicilere karşı şeffaf davranarak bilgi paylaşımında bulunacak.
– Üretim, işleme ve dağıtımın tüm aşamaları boyunca çiğ sütte bulunmaması amaçlanan veya beklenmeyen bir maddenin izinin sürülebilmesi ve takip edilebilmesi sağlanacak.
– Sözleşmenin tarafları, pazar garantisi ile endüstriyel hammadde için arz güvenliği sağlanması doğrultusunda ortak menfaat ekseninde uzlaşacak.
– Çiğ süt üretimi yapan çiftlikler ve işleyen endüstriyel tesisler çevresel kaynakların korunmasını sağlamak ve çevre sağlığına uygun davranmakla yükümlü olacak.
– Çiğ sütün uygun işletme ve sağlıklı hayvanlardan elde edilmesi için alıcı ve üretici veya bunların üyesi bulunduğu üretici örgütü tarafından gerekli tedbirler alınacak.
– Türk gıda mevzuatına uygun çiğ süt üretimi sağlanacak.
Tedarik sözleşmesi ile getirilen yeni kurallar
– Üreticiler veya bunların üyesi bulunduğu üretici örgütleri ile alıcılar arasında imzalanan sözleşmenin onaylı bir örneği, sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren yedi iş günü içerisinde üretici/üretici örgütü tarafından çiğ süt üretiminin yapıldığı yerdeki Bakanlık il/ilçe müdürlüğüne teslim edilecek. Sözleşme bilgileri, Bakanlık il/ilçe müdürlükleri tarafından beş iş günü içinde Bakanlıkça kullanılan süt kayıt sistemine kaydedilecek.
– Sözleşme süresi altı aydan az, bir yıldan fazla olamayacak. Taraflar sürenin bitiminden evvel sözleşme süresini uzatabilecek. Tarafların anlaşarak sözleşmeden dönmesi halinde altı aylık zorunlu asgari süre hükmü uygulanmayacak.
– Teslim edilecek çiğ süt, hijyenik şartlara uygun olarak, sözleşmede belirtilen üretim yeri veya yerlerinde üretilecek.
– Taraflar mücbir sebepler ve veteriner hekim raporu ile belgelenen süt üretimini doğrudan etkileyen hayvan hastalıkları ile sütün gıda olarak tüketimine izin verilmeyen hayvan hastalığı tedavi süreçleri haricinde miktarı, kalitesi, teslim yeri, teslim şartları ve zamanı sözleşmede belirlenen çiğ sütü almak veya satmak zorunda olacak. Çiğ sütün alım satımının bu fıkrada belirtilen şartlar dışında durdurulması halinde, taraflar için eşit miktarda uygulanacak ceza koşulu sözleşme ile belirlenecek.
– Sözleşmede, teslim edilecek ve alınacak çiğ sütün dönemler itibari ile asgari ve azami miktarı, fiyatı, soğutma ve hizmet bedeli, kalite ve miktar primi, muayene ve kabul şartları ile çiğ süt alım satımıyla ilgili ödeme yöntemi belirtilecek.
– Sözleşmede, nakit avans veya çiğ sütün üretiminde kullanılan her türlü girdinin alıcı tarafından üretici/üretici örgütüne verilmesi kararlaştırılabilecek. Bu durumda avans tutarı ve girdi bedeli süt bedelinden mahsup edilecek. Üreticiye kesif yem verilecekse süt/yem paritesi 1,3’ün altında olamayacak.
– Üretici örgütü üzerinden sözleşme yapmak isteyip birden fazla örgüte üye olan üreticiler bunlardan birisini, kendileri adına sözleşme yapmak üzere yazılı olarak yetkilendirecek.
– Üretici örgütleri aracılığıyla satılan çiğ süt karşılığı alınan nakit avans, üretim oranları göz önüne alınarak üretici örgütünün üyelerine dağıtılacak.
– Üretici örgütleri, hesaplarına aktarılan çiğ süt bedellerini aktarma tarihini takip eden üç iş günü içerisinde üyelerine ödemekle yükümlü olacak.
Çiğ sütün fiyatı nasıl belirlenecek?
Sözleşmelerde çiğ süt fiyatı aşağıdaki belirtilen şekillerde belirlenecek:
1 – Pazarlık ile,
2 – Çiğ sütteki koloni sayısı, somatik hücre sayısı, süt yağı ve protein oranlarını dikkate alarak kalite ve içeriğe göre,
3 – Pariteye göre,
4 – Ulusal Süt Konseyinin ilan ettiği tavsiye fiyatı.
Sözleşmede, çiğ sütün kalitesinin belirlenmesi için analiz yapılması kararlaştırılabilecek. Analizlerin ne şekilde ve ne zaman yapılacağı ile analizlere ilişkin yapılan masrafların karşılanma şekli sözleşmede belirtilecek.
Tarafların, sözleşmede belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun temerrüt ve sorumluluğa ilişkin ilgili hükümleri uygulanacak. Tarafların sözleşmeden kaynaklanan seçimlik haklarını kullanmaları, yükümlülük ihlalleri ve/ veya dava açılmasına neden olabilecek fiili durumlardan dolayı diğer tarafı bilgilendirme şekilleri ve zamanı hususunda genel hükümler uygulanacak. Sözleşmenin, gıda ile ilgili meri mevzuata ve bu Yönetmeliğe aykırı hükümleri geçersiz olacak.
Taraflar, sözleşmede aksi belirtilmedikçe sözleşme içeriğini veya koşullarını üçüncü kişilerle paylaşamayacak. Bakanlık, çiğ süt üretiminin planlanması, izlenmesi ve değerlendirilmesi amacıyla sözleşmelerdeki tüm bilgileri kullanır. Bakanlığının bu doğrultudaki iş ve işlemleri gizlilik ihlali sayılmayacak.
Sözleşmeye taraf üretici örgütlerinin bağlı bulundukları merkez birlikleri, örnek süt alım satım sözleşmesi hazırlayabilecek.
Çiğ sütü bu Yönetmelik hükümleri kapsamında sözleşmeli olarak almayan alıcılar hakkında 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununun 40 ıncı maddesinde yer alan ilgili cezai hükümler uygulanacak.
Yönetmelik yayımlanmadan önce yapılan çiğ süt alım satım sözleşmeleri, sözleşme süreleri bitene kadar geçerli olacak.
Sözleşme küçük sütçüyü bitirir
Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım, yönetmeliğin üreticiyi korumak bir yana adeta tuzaklarla dolu olduğunu dile getirerek, “Yönetmelik uygulanırsa özellikle küçük çaplı süt üreticilerinin yaşama şansı kalmıyor”
Dünya Gazetesinde yayınlanan yazısında, Yıldırım, yönetmeliğin sanayiye satılmayan yaklaşık 9 milyon ton süt ile küçük üreticiyi korumaya dönük hükümlerin eksikliklerine dikkat çekti. Sözleşmeli üretim modelinin tütün üreticisine büyük zararlar verdiğini hatırlatan Yıldırım, süt üreticilerini de aynı kaderin beklediğini dile getirdi.
Çiğ süt fiyatının belirlenme biçimlerinden süt yem paritesi ile sanayicinin üreticiye “yemi benden almazsan sütünü almam” dayatmasına yasal zemin oluşturulduğu, küçük üreticiye verilecek yemin kalitesiyle ilgili denetim konusunda belirsizlik olduğuna dikkat çekti. Yönetmelikte çiğ süt fiyatının kaliteye göre belirlenebileceği hükmü bulunmasına rağmen kaliteyi belirlemek için analizlerinin tarafsız bir kurum veya bakanlık laboratuarlarında yapılmamasını eksiklik olarak değerlendirdi.
Yıldırım, çiğ sütte sözleşme modelinin sanayiciyi, koruyan, üreticiyi onlara mahkum kılan bir uygulama olarak tanımlayarak, güçlerini birleştirememesi halinde üreticinin sütünü pazarlayamayacağını ve sektörden silineceğini kaydetti.