Dünya ve Türkiye, yeni tip koronavirüs Covid-19 salgını ile mücadele ederken, virüse karşı başta ellerimizi yıkamak ve evde kalmak olmak üzere alınması gereken kişisel tedbirlerden biri de hem bağışıklık sistemimizi hem de genel vücut direncimizi güçlü tutmak. Sağlıklı bir yaşamın önemli ögelerinden biri hayvansal protein tüketimi. Burada da hayvansal proteinin en önemli iki kaynağı süt ve kırmızı et tüketimi öne çıkıyor.
Başta koronavirüs olmak üzere hastalık yapıcı her türlü etken ile mücadelenin önemli bir ayağı, şu sıralar ‘evde kal’ sloganı ile öne çıkan ‘virüsü bir başkasına bulaştırmamak’ gerekliliği. Virüsü bulaştırmamak için evde kalmanın yanı sıra bir önemli önlem de ambalajlı gıda tüketimi.
Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) üyesi süt ve kırmızı et üreticileri, aynı zamanda Türkiye’nin önde gelen markaları.
Süt söz konusu olduğunda dikkat çekmemiz gereken önemli gerçeklerden biri, ineğin memesinde musluk olmadığı. Dolayısı ile bugün Türkiye’de mevcut 17 milyon 670 bin büyükbaş hayvan içindeki 6 milyon 660 bin baş sağılır süt ineği ile 48 milyon 481 bin baş küçükbaş hayvan içindeki 25 milyon 308 bin sağılır koyun-keçi, her gün sağılmak, sağılan süt toplanmak ve işlenmek zorunda.
SETBİR üyesi süt firmaları, Türkiye’de her gün üretilen 62 bin 900 ton sütün 30 bin tonunu, HACCP (Kritik Kontrol Noktalarının Tespiti ile Tehlike Analizleri) süreçleri altında hijyen koşullarında her gün almaya, işlemeye, süt ürününe dönüştürmeye ve satış noktaları aracılığı ile tüketiciye ulaştırmaya devam ediyor.
İçinde bulunduğumuz koşullarda Türkiye’de hiçbir şekilde çiğ süt üretimi azalmıyor, süt ürünü üretimi gerilemiyor, tüketicimizin sütsüz, yoğurtsuz, peynirsiz kalması söz konusu değil.
Türkiye’nin mevcut hayvan kaynağı, gerek SETBİR üyelerinin gerekse süt ve kırmızı et sektörlerindeki tüm üreticilerin sahip olduğu işletme büyüklükleri ve teknolijik imkanlar, her türlü koşulda, kesintisiz süt ve kırmızı et ürünü üretebilecek durumda.
Koronavirüs bulaşısının ve buna bağlı can kayıplarının arttığı şu günlerde SETBİR üyeleri, kendi üretim tesislerinde her türlü ileri hijyenik önlemi alarak, sahada her türlü hijyenik tedbirin alınması için ilgilileri uyarıp, yol gösterip, gerektiğinde malzeme katkısında bulunarak, hem çiftçimizin-köylümüzün, hem çalışanlarının hem tüketicilerinin yanında olmaya devam ediyor.
Bu süreçte uzmanlıkları ve insanüstü gayretleri ile yanımızda olan başta hekimlerimiz ve tüm sağlık çalışanlarımıza, yanı sıra veteriner hekimlerimize, gıda mühendislerimize, ziraat mühendislerimize, teknikerlerimize, bu lojistiği özveri ile sağlayan süt toplama merkezi sorumlularımızdan şoförlerimize, çiftliklerimizde ve fabrikalarımızda çalışan arkadaşlarımıza, bakkallarımıza ve market çalışanlarımıza, kısaca değer zincirimizin tüm halkalarının temsilcilerine ne kadar teşekkür etsek az.
Sorun küresel, mücadele ulusal. Biz süt ve kırmızı et sektörleri, çiftliklerimizin ve fabrikalarımızın kapılarını kapatamıyoruz, evde kalamıyoruz ama tüketicimiz evde kalsın, ürünlerimiz onlara mutlaka ulaşacaktır.
Açık gıdadan uzak durun, ambalajlı gıda tüketin, evde kalın, sağlıklı kalın.