Süt ve ürünleri ile ilgili tartışmalar gittikçe yeni bir boyut kazanıyor. İçinde sütün de olduğu hayvansal proteinlerin kansere varan hastalıklara yol açtığı iddiaları yeniden gündemde sıkça yer almaya başladı. “Profesör” ve “Doktor” unvanlarına sahip hekimlerin “süt içmeyin, peynir yemeyin” şeklinde dile getirdiği bu iddialar üreticiye zarar verirken başta çocuklar olmak üzere tüketicileri hayvansal proteinlerden uzaklaştırıyor.
Son zamanlarda en önemli hayvansal protein kaynaklarından süt ve süt ürünlerinin sağlığımız için zararlı olduğu, kanser yaptığı, kalp ve damar hastalıklarına yol açtığı gibi bir takım iddialar medyada sıkça yer almaya başladı. Ocak ayı ortalarında Star televizyonu ana haber bülteninde Diyetisyen Elif Nida Zafer, bitkisel proteinlerin çok sağlıklı olduğunu ve hayvansal proteinlerin kanser riskini artırdığına dair şu açıklamayı yaptı:
“Bitkisel proteinler bizim için çok kıymetli. Dünya Sağlık Örgütüne göre kırmızı et tüketiminin haftada 500 gramı geçmemesi gerekiyor. Çünkü kanser riskini arttırabiliyor. Hayvansal kaynaklı proteinler lif içermez. Lifler sindirimi kolaylaştırır, bağırsak mikrobiyotamıza olumlu etkileri vardır ve kardiyovasküler hastalıkları azatır. Bitkisel proteinler lif içerdiği için daha iyi emilir. Hayvansal kaynaklı proteinlerin sindirimi çok uzun sürer, bu da vücudu yorar.”
“HAYVANSAL PROTEİN VE KANSER PARALEL GİDİYOR”
Acıbadem Sağlık Grubunda çalışan Diyetisyen Zafer’in ulusal bir televizyon kanalının ana haber bülteninde yer alan, “Hayvansal proteinler sağlıksızdır ve kanser riskini arttırıyor, bitkisel proteinler sağlık kaynağıdır” anlamındaki bu demecine dayanak teşkil eden bilimsel araştırmaların neler olduğunu da açıklaması gerekirdi. Ancak bu tür beyanat verenlerin böyle bir sorumlulukları bulunmuyor maalesef.
Birkaç ay önce de Milliyet gazetesinde yayınlanan bir röportajda “Sağlıklı ve zayıf olmak için hayvansal proteinin önemli olup olmadığı” sorusuna Prof. Dr. Yavuz Yörükoğlu, hayvansal protein tüketimi ile kanser ilişkisi kurarak, “Bilimsel çalışmalar yüksek oranda hayvansal proteinle beslenen kişilerde o oranda kanserleşmenin paralel gittiğini gösteriyor” diye cevap verdi.
“PEYNİR, YOĞURT VE SÜTTEN UZAK DURUN!”
Son yılların en önemli beslenme akımlarından biri de “bitkisel beslenme” olarak tanımlanabilecek “vegan” diyetler. Bu akımın öncülerinden Vegan Dr. Murat Kınıkoğlu da 22 Aralık 2018’de Twitter’den yayınladığı video mesajda kalp ve damar hastalıklarından korunmak için süt ürünlerinden uzak durulması çağrısı yaptı. Bir numaralı ölüm nedeninin başta kalp krizi ve felç olmak üzere damar hastalıkları olduğunu söyleyen Kınıkoğlu, “Kalp damar hastalıklarından korunmanın ilk adımı da başta peynir ve yoğurt olmak üzere doymuş yağ içeren tüm süt ve süt ürünlerinden uzak durmaktır” diye açıklama yaptı.
Amerikan Kalp Birliği’nin, sütün fermente edilerek peynir, yoğurt gibi ürünler haline getirilmesinin içeriğindeki doymuş yağın zararlı etkisini ortadan kaldırmadığını açıkladığını bildiren Kınıkoğlu, “Ne kadar az doymuş yağ tüketirseniz, damarlarınız o kadar sağlıklı olur. Hayvansal besinlerden mümkün olduğu kadar uzak durun!” dedi.
Dr. Murat Kınıkoğlu’nun bu çağrısına ilk tepki ise Kalp ve Göğüs Cerrahisi Uzmanı Dr. Metin Çakır’dan geldi. Çakır, “Her gün kalbin koroner damarlarının ameliyatını yapan bir cerrah olarak bu söylenenleri yanlış buluyorum. Koroner hastaların en önemli risk faktörü yüksek tansiyondur. Bir çalışmaya dayanarak yapılan bu açıklamar tıbbı etik değerlere terstir, kınıyorum” diyerek twitter’dan Kınıkoğlu’na tepki gösterdi.
Kınıkoğlu’nun mesajına twitter’dan yüzlerce tepki geldi. Bunlardan en dikkat çeken ise, “Kesinlikle haklısın, kefir ve yoğurt tüketen Bulgar köylüleri ve Kafkas yerlilerine bakın, 100 ü deviriyorlar hepsi.” oldu.
“BAŞKA ANNELERİN SÜTÜNÜ İÇMEYİN!”
Vegan beslenmeyi savunan ve bu alanda aktivist rolü oynayan Dr. Murat Kınıkoğlu, sütü hedef gösteren açıklamalarına 19 Ocak 2019’da twitter’dan yayınladığı video mesaj ile yeni bir boyut kazandırdı. “İnek sütü içmeyin!” çağrısında bulunduğu video mesajda Kınıkoğlu şunları söyledi:
“Büyüdükten sonra hiçbir anneden alınan sütü içtiniz mi? İçmeyeceğinizi biliyorum, çünkü o sütün sizin için değil, o annenin bebeği için üretildiğini biliyorsunuz. Sütünü içtiğiniz inek de sütü sizin için değil, kendi yavrusu için üretiyor. Çoğumuz sütü hazmedemeyiz, süt ve süt ürünleri ileri derecede asidiktirler. Eklemlerde enflamasyon, kızarıklık ve ağrıya sebep olurlar. Süt içen erkeklerde prostat kanseri, kadınlarda yumurtalık kanseri riski artar. Her canlının sütü kendi yavrusu içindir. Dünyada bir başka türün sütünü içen tek canlı insandır. Başka annelerin sütünü içmeyin.”
Kınıkoğlu’nun bu çağrısına, “O zaman tereyağı ve tereyağı ile yapılan ürünlerden de yemeyin. Kendi yağınızı yiyin”, “Bizim köyde kedi ve köpeklere inek sütü veriyorduk. Yani kendi türü içinde tek süt tüketen insan değil” şeklinde cevaplar geldi.
“SÜT KEMİK KIRIKLARINI VE KANSER RİSKİNİ ARTTIRIR”
Süt ve ürünlerinin insan sağlığı için zararlı olduğunu hatta kanser riskini arttırdığına dair açıklamalardan biri de İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Oğuzcan Kınıkoğlu’ndan geldi. Gaia dergisinde yayınlanan röportajda, “Çoğumuzun düşündüğü gibi sağlıklı bir kemik yapısına sahip olmanın yolu inek sütü içmekten mi geçer?” sorusuna oğul Kınıkoğlu şöyle cevap verdi:
“Süt içmek tam tersi kemik kırıklarını arttırır. Bununla ilgili yapılmış çok büyük çalışmalar var. Ne kadar süt tüketirseniz o kadar kemik kırıklarınız artar. Zaten dünyada süt tüketiminde birinci sırada olan ülke, kemik kırıklarında da birinci sıradadır. Tüketimde ikinci olan ülke, kırıklarda da ikincidir. Liste bu şekilde uzuyor. Süt yalnızca kemik kırıklarını değil aynı zamanda kadınlarda meme kanseri riskini de arttırır.”
“İNSANOĞLU 210 BİN YILDIR HAYVANSAL PROTEİNLE BESLENİYOR”
Süt ürünleri başta olmak üzere hayvansal proteinlerin kanser dahil birçok hastalığa sebep olduğunu (yukarıda görüşlerine yer verdiğimiz isimlerin dışında da) savunan birçok bilim insanı ve hekim bulunuyor. Özellikle hayvansal proteinlerin insan beslenmesine uygun olmadığını ileri süren bu görüşlerin aksine bunların beslenmemizde vazgeçilmez olduğunu savunan isimler de var.
Süt ürünlerinin ve hayvansal proteinlerin yaşamımız ve sağlıımız için vazgeçilmez olduğunu savunan isimlerin başında Prof. Dr. Canan Karatay ve Dr. Ümit Aktaş geliyor. Habertürk TV’de 18 Şubat 2019’da yayınlanan “Açık ve Net” prorgamında konuşan Ümit Aktaş, hayvansal proteinler olmadan beslenmenin sağlıklı olamayacağını şu sözlerle dile getirdi: “İnsanoğlu 210 bin yıldan beri hayvansal proteinle besleniyor. Hayvansal proteinler tam proteinlerdir ve insanın sağlıklı yaşayabilmesi için hayvansal proteinlere ihtiyacı vardır.”
“HAYVANSAL PROTEİNLER KANSER YAPMAZ”
Hayvansal proteinler ile kanser arasında kurulan ilişkinin doğru olmadığını dile getiren Dr. Ümit Aktaş, bu konuda bir tek bilimsel bir yayının bile bulunmadığını söyleyerek şunları söyledi:
“Hayvansal proteinlerin kanser yaptığına dair bir tane bile yayın yok. İşlenmiş hayvansal gıdaların kanser yaptığına dair yayınlar var. Aradaki fark çok büyük, işlenmiş demek ayrı bir şey, hayvansal protein kanser yapıyor demek ayrı bir şey.”
Aktaş, “Ancak etini yediğiniz hayvan GDO’lu yemle beslenmemiş olmalı, merada yayılmış olmalı, o hayvandan daha fazla süt elde edeceğiz diye birtakım ilaçlar ve zararlı yemler verilmemiş olmalı” diyerek hayvansal proteinin sağlıklı olması için doğal koşullarda üretilmiş olması gerektiğine dikkat çekti.
“SÜT İÇMEYİN, YOĞURT VE PEYNİR TÜKETİN”
Süt ürünleri tüketimi ile ilgili de rezerv koyan Aktaş, “Çocuklara süt içirmeyelim mi?” sorusuna, “İnsanoğlunun ihtiyacı olan tek süt anne sütüdür, ondan sonrası yoğurttur, peynirdir. Çocuklarınıza anne sütünden başka süt içirmeyin.” diye cevap verdi. UHT süt konusuna da değinen Aktaş, “Kutu sütler süt değildir, bize bir faydası yoktur” diye konuştu.
Aktaş, “Büyüsün, boyu uzasın diye süt içirmeyelim mi?” sorusunu ise, “Sütün içindeki kalsiyum asidik formdaki kalsiyumdur, emilimi çok düşüktür, insan sağlığına bir faydası yoktur. Çocuklarınızın kalsiyum almasını istiyorsanız bol bol koyu yeşil yapraklı sebze yedirin.” diye yanıtladı.
Çoğumuzda laktoz intoleransı olduğu için laktozun etkisini azaltmak amacıyla sütü mayaladığımızı söyleyen Aktaş, hazır yoğurdu tavsiye etmediğini söyledi. Aktaş, “Hazır yoğurt probiyotik değildir, insan sağlığına hiçbir zaman fayda falan vermez. Ev yoğurdu doğru yoğurttur.” dedi.
Sağlıklı olmaları için çocuklarımıza süt içiriyoruz. Sağlığımız için yoğurt ve peynir gibi süt ürünleri ile besleniyoruz. Sağlık Bakanlığı internet sitesinde, “Başta çocuklar ve gençler, doğurganlık çağındaki kadınlar ve yaşlılar olmak üzere tüm yaş grubundaki bireylerin süt ve ürünlerini her gün tüketmesi gerekmektedir.” diyor.
Ancak isminin önünde “profesör” ve “doktor” gibi ünvanları olan bazı hekimler süt ürünlerini “hastalık”, bazıları “sağlık” kaynağı olarak gösteriyor. Ortaya çıkan bu bilgi kirliliği ise süt üretimini ve tüketimini doğrudan etkiliyor.