Gıda Mühendisleri Odası’nın düzenlediği Gıda Mühendisliği Kongresi 7-9 Kasım tarihleri arasında Ankara Başkent Öğretmenevinde gerçekleşti.
Bu yıl sekizincisi düzenlenen kongre kapsamında; gıda ve sağlık, etik ve tağşiş, takviye edici gıdalar ve tıbbi ürünler, bilgi kirliliği ve yansımaları gibi pek çok konu ele alınarak tartışıldı. Üç gün boyunca birçok konu ve sorunun ele alındığı kongrede gıdanın, insan hayatında vazgeçilemez ve ertelenemez bir ihtiyaç olduğuna dikkat çekildi. Stratejik bir ürün olan gıdanın sürdürülebilir biçimde güvenilir olmasının ve tüketicinin gıda ile ilgili doğru bilgilere ulaşmasının temel bir hak olduğu vurgulandı.
Sağlıklı yaşam için güvenilir gıdaya ulaşmanın öneminin hatırlatıldığı kongrede, hassas gruplar (hastalar, yaşlılar ve bebekler) başta olmak üzere, tüm bireyler tarafından tüketilen gıdaların ulaşılabilir ve güvenilir olmasının gıda biliminin uygulayıcıları olan gıda mühendisleri ile mümkün olacağı dile getirildi.
Gıda Mühendisliği Kongresi’nin sonuç bildirgesinde ise özetle şu hususlara dikkat çekildi:
– Çiftlikten sofraya gıda üretiminin tüm süreçlerinde gıda profesyonellerinin özel sektörde ve kamuda gereği kadar yer almaları sağlanmalıdır.
– Gıda konusunda bilgi kirliliği can yakan boyuta ulaşmıştır. Bu konu ile mücadele etmek, mesleki ve etik sorumluluk taşıyan herkesin görevidir.
– Tüketicilerin, ”konusunun uzmanı olmayan kişi”lerin beyanlarına maruz kalmalarının yarattığı olumsuz etkileri giderecek çalışmalar yapılmalı, bilime olan inançla, uzmanlık alanında olmayan konularda konuşarak kamuoyunu yanıltan kişiler hakkında alınacak hukuki önlemler gözden geçirilmeli ve gerekli işlemler yapılmalıdır.
– “Gıda” ve “Sağlık” birbirinden ayrılamayacak iki kavramdır. Gıdanın teknolojik ve sağlık boyutu ile ilgili çalışan bilim insanlarının birlikte doğru bilgiyi üretmesi kaçınılmazdır.
– Gıdalarda çeşitlerin artmasıyla birlikte gıda hilelerinde de yöntemler artmaktadır. Bu nedenle gıdada taklit ve tağşiş yapanlarla etkin mücadele sağlanmalı, gıdalar ve gıda bileşenleriyle ilgili dolandırıcılık faaliyetleri önlenmeli.
– Gıda profesyonellerinin asıl meslek alanlarında çalışmasını sağlayacak politikalar uygulanarak bu alandaki haksızlıklar giderilmelidir. Yetersiz olan gıda denetçisi ihtiyacı bu alanda yetişmiş meslek mensuplarından karşılanmalı.
– “Sorumluluk gıda işletmecisindedir” yaklaşımı ile kendi başına bırakılan küçük işletmelere “Gıda Danışmanlığı Sistemi” getirilmelidir.
– Gıda mühendisliği bölümleri ve kontenjanları alt yapı ve fiziki koşullar sağlanmadan ihtiyaç fazlası olarak artırılmamalıdır.
– Gıda güvenliğinin sağlanması için görev yapan meslek mensuplarının hak ettikleri ücretleri almaları sağlanmalı, iş kanunu ile çelişen uygulamaların önüne geçilmeli.