Geleneksel gıdalar sempozyumu Konya’da yapıldı

Sempozyumda kültürel birikimimize dikkat çekilerek, geleneksel gıdaların yok olmasının önüne geçmek, onu geliştirerek devamını sağlamak ve gelecek nesillere ulaştırmak ana hedef olarak ortaya kondu.

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğü (TAGEM), TMMOB Gıda Mühendisleri Odası ve TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası’nın birlikte düzenlediği III. Geleneksel Gıdalar Sempozyumu, 10-12 Mayıs 2012 tarihlerinde Konya’da gerçekleştirildi.

Geleneksel gıdaların Türk Patent Enstitüsü tarafından Coğrafi İşaret ile tescil edilmesi prosedürü konusundaki sorunların da vurgulandığı sempozyum sonuç bildirgesinde şu hususlar öne çıktı:

– Patent başvurusunun kişi ve şirketlerin başvurusuna açık olmasının getirdiği mahsurlar giderilmeli,

– Türk Patent Enstitüsünde konuyla ilgili yeterli personel istihdam edilmeli,

– Patente konu olan gıda maddelerinin denetimlerinin yetersizliği giderilmeli ve

– Geleneksel ürünlerimizin korunması temelinde konuya ilişkin yönetmelik bir an önce çıkarılmalı.

Sempozyumda geleneksel gıdalarımızın envanterinin çıkarılması ve bu ürünlerin kayıt altına alınmasının önemine dikkat çekildi. Ayrıca yakın coğrafyamızda bu ürünlerimize oldukça benzer ya da aynı adlarda ürünlerin olması nedeniyle, envanter çalışmalarında ürün özellikleri ve çeşitlerinin yanı sıra yayıldığı coğrafi alanın da net olarak belirlenmesine acilen ihtiyaç olduğu dile getirildi. Bu amaçla, başta Türk Cumhuriyetleri olmak üzere komşu devletlerin geleneksel ürünlerinin bilinmesi amacıyla bu ülkelerin geleneksel ürün envanterlerinin takibinin önemine dikkat çekildi. Sempozyum sonuç bildirgesinde yrıca aşağıdaki hususlarda önlemler alınması istendi:

– Geleneksel gıdaların üretim metotları gıda güvenliği gereksinimleri bakımından araştırılmalı,

– Mevcut teknolojiler ile orijinalinden uzaklaşmadan üretilebilirliği teşvik edilmeli,

– Araştırma Master Planları ve diğer proje desteklemeleri kapsamında kontrollü şartlarda üretimiyle ilgili bilimsel çalışmalar teşvik edilmeli,

– Bu ürünlerin jenerik ad (ürünün öz adı) haline gelmesi önlenerek resmi olarak kayıt altına alınmalı.

– Bu ürünlerin üretim metotları tescile bağlanarak hukuki olarak koruma altına alınmalı.

– Konuyla ilgili özel mevzuat ve ürüne özgü istisnai hükümlerin oluşturulabilmesi için geleneksel gıda uzmanları yetiştirilmeli,

– Geleneksel ürünlerin tamamı Coğrafi İşaret (Cİ)’e konu olamayacağından, Cİ alabilecekler belirlenmeli,

– Menşe ve mahreç işareti olarak ulusal ve uluslararası platformda geleneksel ürünlerimizin korunması temelinde geliştirilmiş olan coğrafi işaretler sistemi yeniden gözden geçirilmeli,

– Coğrafi işaret başvuru ve denetim sistemi etkin bir biçimde işler hale getirilmeli,

– Kontrol sistemindeki eksiklikler giderilerek, bu ürünlerin kontrol ve belgelendirilmesi ile denetiminde etkinlik sağlanmalı, bu işaretlerin ayırt ediciliğini arttırabilmek için, gelişmiş ülke örneklerinde olduğu gibi bu ürünlerin özel işaretlemesi de yapılmalıdır.

– Bu ürünlerin kendine has yapıları ve üretim metotları korunarak modern işletmelerde üretime taşınabilirliği sağlanmalı,

– Geleneksel gıdaların üretiminin kırsal kalkınmada bir fırsata dönüştürülmeli,

– Ülkemize has geleneksel ürünlerimizin resmi kayıt altına alınmasını takiben uluslararası pazarda tanıtımları sağlanmalı ve bu tanıtımlar sürdürülmeli.

>> Süt Dünyası

2006 yılından beri yayınını sürdüren tarafsız ve bağımsız medya kuruluşudur. Süt Dünyası Dergisi kurulduğu günden bu yana ilkelerinden taviz vermeden yayıncılık faaliyetine devam ediyor. Süt Dünyası Dergisi Haber Merkezi tarafından hazırlanan her türlü içerik "Süt Dünyası" imzası ile yayınlanmaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.