Et ithalatı nedeniyle Türkiye’nin en büyük kırmızı et üreticileri pes etti.Üretimden Banvit, Koç Harranova ve Saray Çiftliği üretimden çekildiklerini açıkladılar.
Banvit kırmızı et üretimini durdurdu
Türkiye’nin en büyük kırmızı et üreticilerinden Banvit 10 Ocak’ta kırmızı et üretimini durdurduğunu açıkladı. Banvit’in Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) gönderdiği açıklamada, şirketin yaklaşık 21 bin baş besi hayvanı ile Türkiye’nin “önde gelen” kırmızı et üreticisi olduğu belirtildi. Üretimdeki yüksek maliyet ve diğer sebeplerden dolayı kırmızı et fiyatlarının yükseldiği ve ithalatın serbest bırakıldığı anımsatılan açıklamada, şunlar kaydedildi: “Mevcut kırmızı et ithalat rejimi yürürlükte iken yerli üretilen etin ithal etle rekabet etmesinin imkanı olmadığından kırmızı et üretimimizi durdurma kararı almış bulunuyoruz. İleride kırmızı et ithalatı yerli üreticinin de üretim yapmasına elverdiği takdirde tekrar üretime başlayabiliriz.”
Koç’un çiftliği de besiden çekildi
Banvit’ in hemen ardından en büyük besi işletmelerinden Koç Grubu’nun Harranova Besi İşletmesi de mevcut hayvanlarını sattıktan sonra sektörden çekileceğini duyurdu. Yıllık 13 bin 250 büyükbaş kapasiteli Harranova işletmesinde halen 8 bin baş hayvan beside. Harranova A.Ş. Murahhas Üyesi Güçlü Toker, Dünya Gazetesi’ne yaptığı açıklamada, “Banvit gibi biz de çiftliğimize yeni besi hayvanı alamıyoruz. Çünkü, piyasada ithal karkas etin kilosu 10-12 liradan satılırken bizim besicilik yapmamız olanaksız. İthal edilen besi hayvanının canlı olarak kilosu 7.5-8 liradan alınsa bile besi sonrası 10-11 liraya mal edilemiyor. En az 13-14 liraya geliyor. İthal karkas etin kilosu 10-12 liradan satıldığına göre besicilikten para kazanmak mümkün değil” dedi. Uygulanan ithalat politikasıyla besiciliğin bittiğini iddia eden Toker, besicilikte yaşanan sıkıntıların süt sektörünü de doğrudan etkileyeceğini anlattı. Toker: “Süt hayvancılığı yapanların gelirinin ortalama yüzde 15’i buzağı satışından geliyor. Besiciler bu işi bırakırsa buzağı fiyatı düşer ve sütçülerin gelirinde ciddi azalma olur. Yem tüketimi azalacağı için yem sektörü etkilenir.” görüşünü dile getirdi.
Saray Çiftliği de Hayvan Alımını Durdurdu
Banvit ve Koç’un ardından et ve süt ürünleri üretiminde Türkiye’nin önde gelen entegre kuruluşlarından olan Saray Çiftliği, canlı hayvan alımını durdurdu. Saray Çiftliği Genel Müdürü Hüseyin Teber, yaptığı açıklamada, et ithalatının sürmesinin yerli üreticileri zor durumda bıraktığını söyledi. Yem fiyatlarının sürekli artması, et fiyatlarının ise gerilemesi sonucu canlı hayvan alımını durdurduklarını belirten Hüseyin Teber şunları söyledi: ”Besicilik sektörü önünü göremiyor. Biz, kullandığımız yemlerin büyük bölümünü kendimiz ürettiğimiz halde, artık mal alımında ve satımında çok dikkatli olmak durumdayız. Et ithalatı nedeniyle önümüzü göremiyoruz. Et ve canlı hayvan ithalatı ne kadar sürecek, fiyatlar hangi seviyede kalacak bu belli değil. Bu nedenle piyasadan canlı hayvan alımını durdurduk. ” Saray Çiftliği’nin Kayseri ve Adana tesislerinde şu anda 18 bin büyükbaş hayvanının olduğunu ifade ediliyor. Merkezi Kayseri Develi’de bulunan Saray Çiftliğinde süt üretimi için 1050 adet de süt ineği besleniyor.
TVHB “Hayvancılık Bitiyor!”
Banvit, Harranova ve Saray Hayvancılık güçlü sermaye yapılarına rağmen ithalat politikalarına dayanamayarak üretimden çekilmelerini Türk Veteriner Hekimleri Birliği hayvancılığın tükenişi olarak değerlendirdi. Birlik adına açıklama yapan Dr. Mehmet Alkan, “Her seviyedeki üretici zarardadır, tüketiciye ucuzluk ne kadar yansıyor tartışılır. Besihaneler boş, mezbahalar atıldır. Veteriner hekimlere iş yoktur. Sadece ithalat yapanlar, pazarlama ağında yer alanlar ile ithal ete ve kasaplık hayvana dayalı et ürünü işleyen bazı sanayiciler kazanıyor. Ülkemizin hayvancılığı bitiyor.” dedi. Alkan 6 Ocak’ta konuyu Cumhurbaşkanına bir mektupla arz ettiklerini belirterek, “Ümit ederiz yetkililer bu son gelişmelerden sonra bir kez daha düşünüp, üreticilerimizin tamamen yok olmaması için et ithalatı politikasına son verirler” dedi.
Besicilik hala karlı
Besi işletmeleri bir bir kapanırken, Et ve Balık Kurumu’nun besi hayvanı ithalatı 15 bin başa ulaştı. Et ve Balık Kurumu Genel Müdürü Bekir Ulubaş, ithal besi hayvanlarını üreticilere kilosu 8 liradan sattıklarını söyledi. Ulubaş açıklamasını şöyle sürdürdü: “Et işleyerek satanlar için elbette ithal et almak daha karlı. Fakat besicilikte yapılamaz değil. Özel sektör besi danasını 8- 8.5 liradan veriyor. Bugün 10 aylık besi sığırını 8 liradan alan birisi için eğer karkas eti 14 liraya satabiliyorsa bu sürdürülebilir bir fiyattır. Çünkü, 8 liraya aldığı besi sığırını 11 liraya mal edebilir. Karkas ağırlığı ortalama 350 kiloya taşırsa bu işten para kazanır. Besicilik karlı, ancak besi materyalini 7.5-8 liradan alması lazım. Daha yüksek alırsa kar edemez”.
Süt üreticisini zor günler bekliyor
Türkiye’nin ISO 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistem Belgesi’ne sahip Söktaş Efeler Çiftliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hilmi Kayhan, besi işletmelerinin havlu atması ile buzağı satış fiyatlarının düşeceğini belirtti. Dünya Gazetesi’nden Ali Ekber Yıldırım’a yaptığı açıklamada Kayhan şunları söyledi: “Dünyada gıda ve yem fiyatlarında bir artış trendi var. Bu nedenle hammaddeyi iki misli fiyata alıyoruz. Yonca bulamıyoruz, soya üretimi yetersiz. Soya, mısır, arpa gibi temel hammaddeleri pahalıya alırken çiğ süt fiyatında bir artış yok. Buzağı satışından da kayıplarımız olursa, süt sektörü bu gelişmelerden olumsuz etkilenecektir. 2011’i bu anlamda hiç iyi görmüyorum. Zor günler bizi bekliyor”.