Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çalışma hayatına 1974’te Coşkun Sucukları’nda başladı. Elif Et’te de uzun yıllar muhasebeci ve yönetici olarak çalıştı. Erdoğan’ın en iyi anladığı işlerden biri kendi deyimiyle “et işi”dir. Her fırsatta bu konudaki bilgi ve deneyimini kendine has üslubuyla dile getiriyor.
Erdoğan, en son 20 Mayıs 2018’de Bosna Hersek’te, Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Bekir İzzetbegoviç ile yaptığı ortak basın toplantısında “et işi”nden iyi anladığını şu sözlerle ifade etmişti: “Benim biraz geçmişimde de bu sektörde çalışmışlığım var. Dolayısıyla bu sektörü de iyi bilirim. Yani canlı hayvan nedir, karkas nedir, löp et nedir, bunları bilirim”.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en iyi anladığı bir başka iş de “gıda toptancılığı”dır. Sahibi olduğu Emniyet Gıda, İhsan Gıda ve Yenidoğan Gıda firmaları ile yıllarca toptan gıda ticareti yapan Erdoğan, 2003 yılında Başbakan olduğunda bu ticari faaliyetleri ile ilgili eleştirilere partisinin grup toplantısında şöyle cevap vermişti: “Biz yıllardan beri Ülker’in bayiliğini yapıyoruz. 20 yıldır Ülker’in bayisiyiz. Ancak, ben siyasete atıldıktan sonra bu işlerden çekildim. Ama şirketimiz bu işi yapıyor, oğlum da bu şirkette çalışıyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan gençlik yıllarından başlayarak et ve gıda sektörüyle sürekli iç içe oldu. Mesleği muhasebecilik olan Erdoğan ilk olarak Coşkun Et’te, daha sonra da Elif Et’te çalıştı. Bu süreçte gıda toptancılığı yaptığı şirketleri kurdu. Erdoğan’ın bugüne kadar atadığı (Mehdi Eker dışındaki) Tarım Bakanlarından daha çok hayvancılık ve gıda sektörleriyle ilgili olduğunu söylersek abartmış olmayız.
Sözün özü, Erdoğan hayvancılık ve gıda sektörlerindeki dinamikleri yakından biliyor ve bildiğini de her fırsatta dile getirmekten geri durmuyor.
Erdoğan, 24 Mart 2007’de İstanbul’da düzenlenen “Et ve Süt Sektörlerinde Küresel Vizyon” konferansındaki konuşmasında da, sektörel bilgiye sahip olduğunu ortaya koymuştu. Hatta et ve süt sektörlerinin stratejik olduğunu vurguladığı konuşmasında, “Bu stratejik sektörün sorunları ile ilgilenmek, çözüm önerilerini aramak, bulmak boynumuzun borcudur” demişti.
Et işini ve gıda toptancılığını iyi bilen Erdoğan, 16 yıllık iktidarı boyunca Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak sektörde sorun olarak gördüğü konularla yakından ilgilendi. Erdoğan’ın bu ilgisi hayvancılığı, et ve süt sektörlerini bugünkü noktaya getirdi.
24 Haziran seçimleri ile Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan ve Bakanlar Kurulu başta olmak üzere yürütme erkinin tüm yetkilerine tek başına resmen sahip oldu. Peki, bu yeni durum hayvancılık, et ve süt politikalarına nasıl yansıyacak, herkes bu sorunun cevabını merak ediyor?
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin ilk Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, diğer bakanlar gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği talimatların dışına çıkamayacak. Cumhuraşkanının tarım ve orman işleri sekreterliğini yapacak olan Bakan Pakdemirli tüm icraatlarını Başkanına beğendirmek zorunda. Aksi takdirde, “Her an her şey olabilir.”
Başkanlık sisteminin en büyük iddiası, bürokrasiyi azaltarak işlemlerin daha hızlı olmasını sağlamak… Yeni sistemde işlerin hızlı yürümesine en iyi örnek Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında BRICS Zirvesi’ndeki görüşmede yaşanan “Rus eti” diyalogu idi.
“Et ürünlerini ülkenize alma konusunda anlaşmıştık” diyen Putin’e Erdoğan, “Bu işi fazla geciktimeyelim, dönüşte halledelim” diye karşılık verdi. Bu diyalogun üzerinden birkaç saat geçmişti ki, Rusya Başbakanı Yardımcısı Aleksey Gordeyev’den, “Sığır etinin ilk partisi Türk pazarına teslim edildi” açıklaması geldi.
Anlayacağınız, yeni dönemde işler bu hızda yürüyecek.