Sayın SÜT DÜNYASI okurları, ısrarla Teşvik ve Desteklerin yeniden değerlendirilmesi ve yapılandırılması konusundaki yazılarımıza devam edeceğiz. Ülkemizin kıt kaynaklarının fayda/masraf analizlerine bakılmaksızın sonuçlarını değerlendirmeden aynı teşvik ve destek sistemine (yöneticiler tarafından karar verilerek) devam edilmesininuygun olmadığı görüşündeyiz.
5488 sayılı Tarım Kanunu’nun 4’üncü maddesi gereğince de tarım politikalarının nihai amacı, tarım sektöründeki refah düzeyini yükseltmektir. Bu amaca ulaşmak için tarımsal üretimin iç ve dış talebe uygun bir şekilde geliştirilmesi, doğal ve biyolojik kaynakların korunması ve geliştirilmesi, verimliliğin artırılması, gıda güvencesi ve güvenliğinin güçlendirilmesi, üretici örgütlerinin geliştirilmesi, tarımsal piyasaların güçlendirilmesi ve kırsal kalkınmanın sağlanması hedeflenmektedir.
Bu hedeflere ulaşmada kullanılan araçlardan birisi de tarımsal destekleme uygulaması olup, sağlanan desteklerle; tarımsal üretimin sürdürülebilirliğini sağlamak, tarım sektörünün öncelikli problemlerinin çözümüne katkıda bulunmak, uygulanan tarımsal politikaların etkinliğini artırmak ve sektörün bu politikalara uyumunu kolaylaştırmak amaçlanmaktadır. Kanunun 19’uncu maddesinde ise sekiz grupta tarımsal destekleme araçları sayılmış olup, destek türleri için ayrı ayrı kayıt ve takip sistemi geliştirilmiştir. Kanun gereği her yıl çıkarılmakta olan Bakanlar Kurulu Kararı ve çok sayıda tebliğ ile uygulamaya yön verilmektedir.
Sayıştay Başkanlığının yapmış olduğu incelemede; aşağıdaki tabloda görüleceği üzere 2017 yılında Bakanlıkça ödenen tarımsal destek ödemeleri 12.899.337.000,00TL olup bu rakam Bakanlık bütçesinin yüzde 66’sına tekabül etmektedir. Tarım sektörünün, kırsal nüfusun istihdamına sağladığı katkının yanı sıra, tarım dışı sektörlere sağladığı hammadde ve girdi katkısı düşünüldüğünde ülke ekonomisi için ne denli önemli ve vazgeçilemeyecek bir sektör olduğu açıktır. Diğer ekonomik faaliyetlerden farklı olarak tarım, doğal şartlara bağımlı bir faaliyettir.
Bu yönüyle belirsizliklerin ve risklerin fazla olduğu dezavantajlı bir durumda olduğu için, zorunlu olarak devlet destekleriyle yönlendirilmesi ve teşvik edilmesi gereken bir sektördür. Bu itibarla; Cumhuriyet tarihinin en büyük teşvik ve destekleri yaklaşık son 10 yılda (2009 – 2018) yapılmış olmasına rağmen bitkisel ve hayvansal üretimin durumu ortadır. Burada bir sorun olduğu açıkça görülmektedir. Hem bitkisel hem de hayvansal ürünlerde yıllık fiyat artışlarının çok yüksek olmasına rağmen üretici para kazanamamaktadır. Yani tüm taraflar şikayetçidir.
Sonuç olarak; üretici zararına üretim yaptığını, tüketici ise, çok yüksek fiyattan ürün satın aldığını beyan etmektedir. Oysa, tarım politikalarının nihai amaçlarının gerçekleştirilmesi için kurum bütçesine konulan ödeneklere istinaden, kamu kaynakları kullanılarak verilen tarımsal desteklemelerin ekonomik ve sosyal etkinliği ile verimlilik koşullarının ne ölçüde sağlandığı, ülke ekonomisi ile tarımsal politikaların amaçlarına ne derece etki ve hizmet ettiği, çiftçi nezdinde desteklemelerden memnuniyet derecesinin ölçümü, gibi etki analizlerinin yapılmadığı ve de raporlanamadığı bir gerçektir. Bu durum Sayıştay raporunda da detaylı bir şekilde ele alınmıştır.
Etki analizi genel anlamda; Bakanlığın görev ve faaliyet alanı ile ilgili olarak mevcut veya yeni bir planlama ve uygulamanın, muhtemel fayda, maliyet ve etkilerini ölçmek, değerlendirmek ve buradan elde edilen veriler ışığında, yeni plan ve programlar oluşturularak yönetim süreçlerinin planlanması, gerçekleştirilmesi, uygulanması, izlenmesi ve değerlendirilmesi konusunda karar verici otoriteye yardımcı olmak amacıyla yapılan bilimsel sistematik ve analitik analizler ve bunların raporlanması şeklinde tanımlanabilir.
Bir Tarım Danışmanı olarak yaptığımız araştırma ve çalışmalarda kamu kaynaklarının verimli etkili ve tutumlu kullanılmasını sağlamak üzere tarımsal destekleme ödemelerinin tek elden yapılmasını sağlayacak bakanlıkta bir mekanizme ve/veya kurum kurulması ile bu kurum tarafından etki analizlerinin yapılarak veri tabanı oluşturulması, sağlanan bilimsel veriler ışığında karar destek mekanizmaları kurularak tarım politika süreçlerinin kısa orta ve uzun vadede takip, analiz ve raporlanmasının sağlanması bir uygulamadan öte acil bir zorunluluk haline geldiği görüşündeyiz.
Bu duygu ve düşüncelerle 2017 yılında yapılan desteklemeleri detaylı bir şekilde ele almaya çalıştık. Umarım sizlere faydalı bilgiler aktarabilmişimdir. Süt Dünyası okurlarına ve tüm üreticilerimize sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum.
Ana Destek Kalemlerine Göre Desteklemelerin Dağılımı Tablosu
Destekleme Konusu | Tutar (Bin TL) |
1. Alan Bazlı Destekler | 2.696.054 |
2. Fark Ödemeleri | 3.927.947 |
3. Hayvancılık Destekleri | 3.847.098 |
4. Tarım Sigortaları | 853.518 |
5. Telafi Edici Ödemeler Kapsamındaki Tar. | 197.712 |
6. Kırsal Kalkınma Desteği | 222.102 |
7. Kırsal Kalkınma GAP | 90.713 |
8-Tarımsal Kırsak Kalkınma Kurumu (IPARD) | 81.000 |
9-Genç Çiftçi Proje Desteği | 483.303 |
10-Diğer Tarımsal Amaçlı Destekler | 499.891 |
Kaynak: 2017 Yılı Sayıştay Denetim Raporu |