Ketosis, ineğin süt ve döl verimini olumsuz etkileyen bu tür hastalıklardan biridir. Yüksek süt verimli ineklerde doğum sonrası ortaya çıkmakta ve sinsice ilerlemektedir. Bu hastalığın en hızlı ve doğru şekilde erken teşhisi çiğ süt analiz teknolojileriyle mümkündür.
Çiğ süt analiz teknolojileri sadece süt hakkında değil, hayvanın sağlığı hakkında da bize en hızlı ve en doğru bilgiyi vermektedir. Fiziksel belirtilerle erken teşhisi mümkün olmayan hayvan hastalıkları süt inekçiliği yapan işletmelerin korkulu rüyasıdır.
Araştırmacılara göre modern sürülerin başlıca problemlerinden biri de ketosis (ketozis) hastalığıdır. Sürüde oluşabilecek ketosis hastalığı neticesinde, sadece bir hayvan göz önüne alındığında bile yılda yaklaşık 500 kg süt kaybı olabilmektedir. Ketosis süt verimi yanında üreme üzerinde de negatif etki yapmaktadır.
Ketosis çoğunlukla yüksek verimli ineklerde ortaya çıkar. İştah kaybı, ani zayıflama, süt veriminin azalması, işkembe hareketlerinin, dolayısıyla geviş getirmenin durması, ineğin nefesinde aseton kokusu, dışkının kuru (kestane gibi) olması tipik belirtilerdir. İleri derecede ketosis olaylarında sinirsel belirtiler de görülür. Başını duvara dayama, körlük halleri, aşırı yalanma, kendi etrafında dönme, böğürme, aşırı hassasiyet, orta derecede titreme gibi belirtiler ortaya çıkabilir.
Ketosisi önlemek için doğuma yakın dönemde ineği şişmanlatmamak gerekir. Vücut skorunun yakından takibi, 3,5 -3,75 vücut kondüsyon skorunun aşılmaması, kötü kaliteli silajdan kaçınmak ya da ne kalitede olursa olsun, kuru dönemde silajın miktarını azaltmak önlemeye yardımcı olur.
Ketosis teşhisi idrar ya da sütteki keton cisimciklerinin keton test çubuklarıyla ya da rothera ayıracıyla yapılabildiği gibi, çiğ süt analizlerindeki çeşitliliğin artmasıyla süt analiz cihazları yardımıyla da tespit edilebilmektedir. Yeni geliştirilen hızlı bir tanı metodu ile süt test laboratuvarları ketosisi erken evresinde tespit edebilmektedir.
Peynir üretiminde “kazein”, doymuş ve doymamış yağların kompozisyonu gibi parametrelerin yanına en son ketosis tanısı da eklenmiştir.
Modern süt test cihazlarının kullanmış olduğu kızılötesi ölçüm teknolojisi yağ, protein gibi parametrelerin dışında birçok değerli veriyi açığa çıkartmaktadır.
Ketosis hastalığının nedeni, süt verimi yüksek ineklerde, sağmal dönemde oluşan enerji açığıdır. Bu durum enerji azlığından veya yem alımını azaltan herhangi bir hastalıktan kaynaklı olabilir.
Subklinik ketosis, enerji bakımından yetersiz beslenme sonucu ortaya çıkmaktadır. Klinik ketosis ise, beslenmenin asidosis veya diğer hastalıklardan dolayı tamamen durması halidir.
Her iki durumda, gerekli enerjinin yağ depolarından karşılanması yüksek oranda olup, karaciğerde yağın şekere dönüşümü söz konusudur. Bu durumun sonucunda aseton ve beta hidroksi bütrat (BHB) açığa çıkmaktadır.
Ketosisin ftır radarında yakalanması
MilkoScan FT+ gibi FTIR teknolojisi kullanan hızlı süt analiz cihazları aseton ve BHB kalıntılarını tespit edebilmektedir.
Foss firması, dünyanın birçok süt birliğinden gelen yoğun talepler doğrultusunda ketosis tanısını kolaylaştıracak ve hızlı süt analizleri ile beraber bütünleşik kullanılabilecek bir kalibrasyon geliştirme yoluna gitmiştir.
Ortaya konan bu metot ile süt kalite laboratuvarlarında ketosis şüphesi taşıyan numunelerin ayrımı kolaylıkla yapılabilmektedir.
Bu sistemi kullanan laboratuvarlar, sorun yaşanabilecek ineklerin erken tespitinin yapılması için sürü yönetimi yapan sorumlu kişilere yardımcı olurlar.
Tek bir hayvandan alınabilecek erken bir ketosis uyarısı ile, tüm sürüde yaşanabilecek problemlerin önceden önüne geçmek mümkün olabilir.
Aseton değerini sürekli kontrol eden laboratuvarlar ise, bu metotun sunduğu ön tanı imkanı sayesinde daha verimli çalışma imkanı bulmaktadır.
Kalibrasyon performansı
Ketosis kalibrasyonunu test etmek için her biri 800 civarında numune içeren iki bağımsız veri grubu kullanılmıştır. Numunelerin çoğu erken laktasyon evresindeki ineklerden alınmıştır. Elde edilen sonuçlar ketosis kalibrasyonunun ön tanı için kullanılabileceğini ortaya koymuştur. Şu anda dünyada birçok büyük süt laboratuvarı ketosis erken tanı sistemini kullanmaktadır.
Çiftlik yönetiminde antibiyotik kontrolü
Çiftliklerde hayvanların gelişimini desteklemek, hastalıkların tedavisini sağlamak ve yem verimliliğini artırmak amacıyla çeşitli antibiyotikler kullanılmaktadır.
Antibiyotik kullanımı söz konusu yararları sağlarken, gerekli koşullara uyulmadığı taktirde süt içine kalıntı olarak geçerek birçok riski beraberinde getirmektedir.
Antibiyotikler veteriner gözetiminde belirlenen dozajlara uyularak bilinçli olarak kullanılmalıdır. Antibiyotiklerin süt içine geçme risk süresi değişiklik göstermekte ortalama 2-6 gün arasında kabul görmektedir.
Genel olarak süte antibiyotik geçme riskinin, belirlenen bekleme süresine uyulmaması veya önceden kirlenmiş süt ekipmanlarının kullanılması sonucu gerçekleştiği kabul edilmektedir.
Süt içerisinde bulunabilecek antibiyotik kalıntılar insan sağlığı açısından sakıncalar doğurmakta ve proses aşamalarını da olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle çiflik yönetimi içinde antibiyotik kalıntılarının tespiti önem arz etmektedir.
Antibiyotik kalıntılarının laboratuvar ortamında tespiti hassas ve zaman alıcı analitik metotlarla yapılması gerektiğinden çiftlik ortamında bu koşulları oluşturmanın zor olması nedeniyle pratik hızlı test kitleri geliştirilmiştir.
Süt sektörü için tasarlanan ilk antibiyotik hızlı test kiti, 1978 yılında Dr. Charm tarafından keşfedilmiştir. Dr. Charm, keşfetmiş olduğu teknoloji ile saatlerce süren analizleri dakikalara indirmeyi başarmıştır.
Bu tarihten itibaren farklı antibiyotik kalıntıları ve aflatoksin gibi diğer parametreler için değişik kitler tasarlanmıştır. Bu kitlerin kullanımı sayesinde çifliklerde antibiyotik kalıntı yönetimini yapmak kolay bir hale gelmiştir.
Dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaygın olarak kullanılan betalaktam kitleri ile 3 dakika gibi kısa bir sürede 14 genel betalaktam çeşidi AB limitlerinde var/yok testi ile tespit edilebilmektedir. İstendiği takdirde mevcut kitler ile miktar analizi yapmak da mümkündür.
Bu bölüm Tekafos’un katkılarıyla hazırlanmıştır.
Bilgi ve destek için:
tel : 0216 345 0630
fax: 0216 345 0634