Tarım Bakanı Eker, 21 Mayıs Dünya Süt Günü’nde gazetecilerle kahvaltıda bir araya geldi. Etkinlikte sütçülükle ilgili önemli mesajlar veren Eker, açıkta satılan sütlerle ilgili “sokak sütçülüğü” tabirini kullanması dikkat çekti.
Atatürk Orman Çiftliği’nde (AOÇ) Müzeler Sergi Salonu’nda yapılan ‘Dünya Süt Günü Kahvaltısı etkinliğinde konuşan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, önemli açıklamalar yaptı. Geçen yıl AB’ye süt ve süt ürünleri ihracatına başlandığını belirten Bakan Eker; “Ülkede tarım ve hayvancılıktaki gelişmelerle son 11 yılda 24 bin yeni çiftlik kuruldu. Bakanlık tarafından verilen desteklemelerdeki artışla birlikte ülkemizde toplam süt üretimi son 10 yılda 8,4 milyon tondan yüzde 113,4’lük bir artışla 18,2 milyon tona yükseldi. Böylece Türkiye, AB’nin üçüncü, dünyanın da dokuzuncu büyük üreticisi konumuna gelmiştir” dedi
2003 yılından bu yana süt sığırcılığı projesi uygulayan kooperatiflere 1,5 milyar liranın üzerinde kaynak kullandırıldığını belirten Eker, 2013 yılında 108 milyon dolarlık dış ticaret fazlasıyla 243,3 milyon dolarlık süt ürünleri ihracatı yapıldığını söyledi. Hayvansal üretimde kırsal istihdamı artırmak için küçük aile işletmelerinin fiziki ve genetik alt yapılarının geliştirileceğini belirten Bakan Eker; “Yakın bir gelecekte süt fazlası oluşmaması için süt ve et dengesini sağlayacak bir proje üzerinde çalışıyoruz. Sözleşmeli süt tedarik mevzuatı hazırlıyoruz. Bu hem tüketici hem sanayici hem de üretici açısından önemli” ifadelerini kullandı.
Konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Eker, açıkta satılan sütlerle ilgili soru üzerine şunları söyledi: “Sokak sütçülüğü Türkiye’nin gerçeği ama şehirleşmeyle birlikte muhakkak surette toplumca hepimizin buna karşı durması lazım. Çünkü menşeini bilmiyoruz. Bir denetim mekanizmasından, kontrol mekanizmasından geçmiyor. O nedenle bunun işlenmesi, kontrol edilmesi, sağlıklı bir denetim mekanizmasının oluşması önemli” ifadelerini kullandı.
Bakan Eker, sütün sokakta satılmasına ticari rekabete aykırı olduğu için değil, toplum sağlığı açısından tehdit oluşturduğunu için de karşı olduklarını vurguladı.