Eller gider Mersin’e, süt destekleri gider tersine… Çiğ süt üreticileri tüm dünyada belirli kriterlere göre desteklenir. Piyasadaki üretim fazlası sütün tozlaştırılması işini ya bağımsız kurumlar, ya da üretici örgütleri yapar. Sanayiciye para verilerek (hem de 1 litre çiğ süt için 30 kuruş) üreticinin desteklendiği tek ülke herhalde Türkiye’dir. Hem de sütü tozlaştırma desteğinin tüm yıl boyunca sürmesi de bize has bir durum olsa gerek. Çiğ süt üreticisine devlet litre başına 4 kuruş destek verirken, sanayiciye sütü tozlaştırması için 30 kuruş litre başına destek veriyor. Süt tozu desteği, çiğ süt desteğinin tam 7,5 katı… Yani çiğ süte verilen destekten tam %750 daha fazla…
Bakanlığın bu yıl tahsis ettiği 30 milyon liralık süt tozu teşvik bütçesinde ihtiyaç olmadığı için 8 milyon lira kalmıştı. Ancak bu desteği de kazanç kapısı olarak gören bazı sanayiciler 8 milyon liranın 2011 yılına kalmaması için ‘süt bırakma’ kozunu kullandı. Özellikle süt üreticilerinin iyi örgütlenmediği bölgelerde süt arzında fazlalık olduğu gerekçesiyle süt alımı durduruldu. Bunun üzerine Tarım Bakanlığı da süt tozu teşvikini Kasım-Aralık ayları için yeniden uygulamaya koydu.
Atalar, “Sütle cenaze beklemez” derlermiş. Malum, inekçilik yapanlar da sütü elinde bekletemiyor ve stoklayamıyor. Ancak sanayici tozlaştırarak sütü bekletebiliyor. Hem de devletten kilosuna tam 3 lira destek alarak. Sanayici hammadde olarak çiğ süt yerine, devlet desteğiyle ürettiği süttozunu tercih edince, üreticiyi sanayiciye karşı daha savunmasız kalıyor. Arz fazlası sütü piyasadan çekme ve tozlaştırma işini sanayicinin yapması, “Bu işte bir gariplik yok mu?” sorusunu da akla getiriyor. Bu işle sanayiciye ciddi miktarlarda kaynak aktarılıyor. Bu yıl 30 milyon lira olan bu destek bütçesi seneye 50 milyon liraya çıkarılıyor.
Sütü tozlaştırma işini Ulusal Süt Konseyi yürütüyor. Süt piyasasını dengelemek ve fiyat istikrarı sağlamak için kurulan konsey, sanayiciye süt tozu teşviği dağıtan kuruma dönüştü. Arz fazlası çiğ sütü süt tozu olarak üretmek üzere müracaat eden firmalara yetki belgeleri Ulusal Süt Konseyi tarafından veriliyor. Hem Konsey’in hem de ASÜD’ün Başkanı olan Harun Çallı, 2010 yılı ikinci uygulama döneminde (Kasım-Aralık) müracaat eden ve yetki alan firma sayısının 13 olduğunu açıkladı.
Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği Genel Başkan Yardımcısı Osman Vasfi Yasun, “Süt arzının hangi aylarda az hangi aylarda fazla olduğu bellidir. Kasım ayları süt arzının düşük olduğu aylardır. 30 milyon liralık teşvikten kalan 8 milyon liranın yeni yıla devredilmemesi için sanayiciler süt bıraktılar. Bakanlık da teşviki açtı” diye konuştu. Yasun, kendisinin Konseyin Süt Tozu Komisyonu Başkanı olmasına rağmen, süt tozu teşviki çalışmalarından haberdar bile edilmediğini söyledi.
Sıfır gümrükle süt tozu ithali Meclis’te ciddi tartışmalara yol açmıştı. Hem CHP, hem de MHP soru önergeleri vermişti. 2 bin 500 ton süttozu ile 2 bin ton tereyağının sıfır gümrükle ithal edilmesiyle ilgili. Bir soru önergesi de amacının dışına çıkan süt tozu desteğiyle ilgili verilmeli. Süt tozu desteği üretim fazlası sütü piyasadan çekerek hem piyasa istikrarını, hem de çiftçinin elinde kalan sütü değerlendirmeyi amaçlıyor.
Üreticiyi gözetmeyen, inek sahiplerini korumayan, çiğ sütü esas almayan süt destekleri sektöre zarar veriyor. Böylesi sorumsuz ve ranta dayalı uygulamalar ülke sütçülüğünde onarılamayacak yaralar açıyor.