Son yıllarda yaşanan süt ve et krizleri sektörde yapısal değişimi zorunlu kılıyor. Hem iç dinamikler hem de Avrupa Birliği süreci nedeniyle süt sektörü önümüzdeki yıl yeni gelişmelere sahne olacak. Mevzuatların AB standartlarına uyumlu hale getirilmesiyle sütün üretimi, işlenmesi ve pazarlanmasında bir dizi yeni gelişmeler bekleniyor. Bu yeni düzenlemelerin hem süt piyasasında istikrar, hem de üretici ve tüketicide memnuniyet sağlamasını umuyoruz.
2007’de yayınlanan AB tarama raporuna göre Türkiye’de 2160 süt işletmesi var ve bunların büyük bir kısmı küçük ölçekli ve dağınık bir yapıya sahip. Süt çiftliklerinin de küçük ölçekli ve coğrafi olarak dağınık olması nedeniyle, çiğ sütün nihai tüketiciye doğrudan (sokak sütü) satılması yaygın. Türkiye çiğ süt kalitesinin iyileştirilmesi amacıyla, hem çiftliklerde, hem de süt toplama sistemindeki koşulları hızla iyileştirmek zorunda.
Bakanlığın çalışmaları doğrultusunda süt sektörünü AB kriterlerine uyumlu hale getirmek için birçok adım atılıyor. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Türkiye’nin gıda hijyeniyle ilgili uygulayacağı standartlar konusunda, AB ile uyumlu hale getirileceği sözünü vererek, ‘Tüketici AB standartlarında gıdaya ulaşma, hijyen ve kalite ölçüsüyle gıda tüketme imkanına kavuşacak” demişti. Bakanlık bu süreçte hem yeniden yapılandı, hem de mevzuatı uyumlu hale getirmek için çalışmalarını nerdeyse tamamladı.
Marketler çiğ süt satabilecek
Sütü kayıt altına alma, hijyen ve soğuk zincir koşullarını sağlamada açıkta satılan süt (sokak sütü) en büyük engellerden biri. Sütün açık olarak satılması hem üretici için daha kazançlı, hem de tüketicilerin kolay vazgeçemeyeceği bir yöntemdi. Bu durumu dikkate alan Bakanlık sektörde birçok dengeyi değiştirecek devrim niteliğindeki bir karar aldı. AB mevzuatına uyum çalışmaları kapsamında yayınlanacak yeni yönetmeliklerle artık marketlerde çiğ süt satışı yapılabilecek. Böylece tüketicinin çiğ süte erişimi kolaylaştırılarak sokak sütüyle mücadelede önemli bir mesafe kaydedilmesi bekleniyor. Tüketici de çiğ süte hijyen ve soğuk zincir koşulları altında ulaşabilecek.
Süt piyasası bürokratlara emanet
Üretimin sürdürülebilirliğini sağlamak için öne çıkan konulardan biri de sütte fiyat istikrarının sağlanması. Üreticiler sütün fiyatını sanayicilerin belirlediğinden, kendilerinin inisiyatif sahibi olamamasında şikayetçi. Hem sanayiciyi, hem üreticiyi, hem de kamuyu bir masa etrafında bir araya getirmek ve devletin hakemliğnde süt piyasasını düzenlemek için Ulusal Süt Konseyi kurulmuştu. Konsey işlevsiz kalınca piyasayı düzenlemek için Başbakan Erdoğan’ın talimatıyla Hayvansal Ürünler Piyasası Düzenleme Kurulu kuruluyor. Ancak HPDK’nın bürokratlardan oluşacak olması, beklentileri boşa çıkarabilir.
Sektöre ‘okul sütü’ desteği
Yeni yılda okul sütü uygulaması başlayacak. Ankara Kızılcahamam’da gerçekleştirilen Ak Parti İstişare toplantılarında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’e okullara bedava süt dağıtılması için gerekli çalışmaların başlatılması talimatını vermişti. Bakan Eker de, et ve süt piyasalarının fiyat dalgalanmalarının önüne geçmek için okul sütü projesinin yanısıra Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı ve Valiliklerce hazırlanan gıda yardım paketlerinde de sütün arttırılması için talimatlar verdiklerini söylemişti. Yeni yılda anaokullarda ve ilkokullarda öğrencilere 200 cc’lik karton kutularda süt dağıtılması planlanıyor. Projenin detayları henüz açıklanmasa da, okul sütü hem sektörü, hem de geleceğimiz olan çocukları şimdiden umutlandırdı.