Süt fiyatları niye yerinde sayıyor?

Hekes et fiyatlarına odaklanmış durumda. Etle yatıp etle kalkıyoruz. Adeta yüksek ateşli bir hastanın ateşi düşürülmeye çalışılıyor. Fiyatlar istenen düzeye gelmeyince yeni ihaleler yapılıyor.Peki et bu kadar pahalıyken süt fiyatları niçin yerinde sayıyor? Her ikisinin de kaynağı dişi hayvan değil mi?

Hayvan varlığındaki azalma et fiyatlarına tavan yaptırırken, süt fiyatlarını niçin kıpırdatamıyor? Bahar ve yaz aylarının süt arzının en bol olduğu bir dönem olması, ayrıca sanayicinin çiğ süt piyasası üzerindeki baskısı da bilinen bir gerçek…

Bu iki etken süt fiyatlarını daha ne kadar baskı altında tutabilecek. Bendin ne kadar su kaldıracağını bekleyip göreceğiz.

Daha ucuz et için, daha çok ithal et

Et fiyatlarını düşürmek için bulunan çözüm dahiyane…

Madem et bizde pahalı, nerde ucuzsa biz de ordan alırız dedi hükümet. İlk parti ithal et fiyatları düşürmeyince, bu sefer ithalat miktarı artırıldı.

Et fiyatlarının neden bu kadar yükseldiğini ya kimse başbakana anlatmıyor, ya da başbakan sorunu anlamak istemiyor.

“Ne kadar ithal et, o kadar ucuzluk” düsturuyla hareket eden hükümet fiyatlar düşene kadar ithalata devam mantığını güdüyor. Kimse sorunun köklerine inerek işi bu noktaya getiren nedenleri ortadan kaldırmayı akıl edemiyor mu? İthal et politikası fiyatları mı düşürecek, hayvancılığı mı bitirecek, birlikte göreceğiz?

İpin ucu nerde kaçtıysa düğüm oradan atılmalı

Hayvancılıkta nerede hangi yanlışlar yapıldı da vatandaş etin kilosunu 30 liradan almak zorunda kalıyor. İşin kolayına kaçıp çözümü ithalatta aramak ülkeye zaman, sektöre kan kaybettirmekten başka bir işe yaramaz. Ette ithalat çözümü, Nasrettin Hoca fıkrasını çok andırıyor.

Nasrettin Hoca bahçede harılı harıl bir şey arıyormuş. Bu durum komşusunun dikkatini çekmiş ve hocaya ne aradığını sormuş. Nasrettin Hoca, “Yüzüğü kaybettim onu arıyorum” demiş. Komşusu, “Yüzüğü nerde

kaybettin?” diye sormuş. Hoca, “Kömürlükte kaybettim” deyince komşusu, “Hoca kömürlükte kaybettiğin yüzüğü niye bahçede arıyorsun” deyince Hoca, “Ama kömürlük çok karanlık” demiş.

Et ithalatı için bulunan çözüm de Nasrettin Hoca’nın bahçede yüzük aramasını andırmıyor mu?

Vatandaş ne zaman ucuz et yer?

Tarım ve hayvancılık otomotiv, tekstil ve inşaat sektörleri gibi ana iş kollarından biri olarak görüldüğünde.

Ülke ekonomisine kattığı değer nedeniyle çiftçi köylü olarak görülmediğinde ve üreten bir sektörün mensubu olarak algılandığında.

Tarım ve hayvancılık konusunda bilinç ve bilgi düzeyi yüksek siyasetçi ve siyasi hareketler siyaset sahnesinde yer aldığında.

Tarım arazilerinin bölünmemesi ve tohum ıslahı konusunda ciddi adımlar atıldığında.

Hayvansal üretimde bölgesel güç olmaya dönük politikalar ve hedefler hayata geçirildiğinde. Meralar ve yaylalar verimli kullanıldığında… Yem bitkileri üretimiyle ilgili yapısal problemler aşıldığında.Hayvan sayısı ve verimliliği yeterli düzeye ulaştığında.

Doğudan batıya, köyden kente göçün engellenerek, insanlara bulundukları yerde geçim imkanı sağlandığında.Hayvancılıkla uğraşanlar istikrarlı bir şekilde bu işten gelir elde ettiğinde.İşi hayvan ıslahı olan damızlık birlikleri süt topluyor, süt üretici birlikleri başka işler yapıyor. Hayvancılıkla ilgili kuruluşlar asıl işini yaptığında.

>> İbrahim Gümüş

Gazeteci-Yazar, Süt Dünyası Dergisi Genel Yayın Yönetmeni. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesinde Gazetecilik eğitimi aldı. Ulusal gazete ve TV'lerde muhabir, editör ve yönetici olarak çalıştı. Kurumlara ve markalara iletişim danışmanlığı yaptı. Halen Creavizyon İletişim Danışmanlığı ve Süt Dünyası Dergisinde yönetici olarak görev yapıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.