Sütte fiyat oyunu

Geçmiş yıllarda süt fiyatları Mart-Nisan aylarında düşürülüyordu. Sanayiciler süt alımını bu yıl Şubat’ta bırakmaya başladılar, fiyatlar da önceki yıllara oranla bir iki ay erken düşmeye başladı. Bir taraftan süt fiyatları düşerken, diğer taraftan yem fiyatlarının aynı hızla yükselmesi üreticiyi tedirgin etti.
Üretici ve çiftçi örgütleri, sütte yaşanan acı tecrübelerden ders çıkarılmasını, ineklerin kesiminin önlenmesi için acil tedbir alınmasını istiyorlar. Üretici örgütleri düşen süt fiyatlarının et krizine yol açmasından endişe ediyorlar.

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre; ülkemizde üretilen sütün yüzde 49’u sanayiye aktarılıyor ve mandıralarda süt ve süt ürünlerine işleniyor. Geriye kalan kısmın yüzde 11’i mandıralar haricinde doğrudan işlenmeden satılıyor, bunun da büyük bir kısmı sokak sütü olarak tüketime sunuluyor. Sütün yüzde 23’ü hanede süt ürünlerine işlenerek tüketiliyor, yüzde 6’sı hayvan beslemek amacıyla kullanılıyor, yüzde 9’u hanede tüketiliyor, yüzde 2’si ise ücretsiz olarak veriliyor. Bu verilerden de anlaşılacağı üzere sütün sadece yarısına yakını sanayiden geçerek tüketicilere ulaşıyor.

DESTEKLERE RAĞMEN FİYATLAR DÜŞÜRÜLÜYOR

Sanayiciler Şubat ayında süt bırakmaya başladılar

Bilindiği üzere geçtiğimiz yılın (2010) Ocak-Şubat-Mart döneminde geçerli olan ve birkaç yerde belirlenen 0,85 TL çiğ süt litre taban fiyatları “arz fazlalığı var, talep düşük, fiyatlar olması gerekenden fazla” gibi gerekçelerle, Mart ayından itibaren yani, sözleşme süresi dolmadan düşürülmüştü.
Kamuoyunun da yakından takip ettiği üzere üreticiler, sanayiciye süt vermemeye kadar giden demokratik bir tepki ile bu olayı protesto etmiş ve fiyatların çok daha aşağılara düşmesini engellemişlerdi.
Üreticinin haklı tepkisinin neticesinde fiyatlar uzun süre 73-74 kuruş bandında kaldı.

Günlük 250 ton süt bırakılıyor

Geçen yıl sanayici fiyatları Mart ayında düşürürken, bu yıl ise Şubat ayında düşürmeye başladılar. Birçok yerde sanayici süt bırakmaya başladı. Türkiye Ziraat Odaları Birliği kaynaklarına göre, fiyatların daha da düşürülmesi için günlük yaklaşık 250 tona yakın süt sanayiciler
Fiyatların düşmesinde üreticinin sorumluluğu yok Türkiye’de yıllardır aynı gerekçelerle fiyatlar düşürülüyor, bu durum geri dönüşü olmayan kayıplara yol açıyor. Süt sanayicisi kazanıyor ancak, ülke hayvancılığı ve ülke kaybediyor. Fiyat düşüşlerine karşı gösterilen gerekçelerin üreticiden kaynaklanmayan nedenler olduğu bilinen bir gerçek. Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, süt bırakma gerekçelerini sanayicinin ağzından şöyle özetliyor.

• Elimizde stoklar birikti, depolarımızda yer yok,
• Marketler vade süresini 3-4 aya çıkarttı,
• Arz-talep dengesi değişti, tüketimde ciddi bir azalma yaşanıyor,
• Ürün satışlarımız azaldı,
• Küresel mali kriz sektörü etkiler hale geldi.

Sanayicilerin süt bırakma gerekçelerine bakıldığında sorunun üreticiden kaynaklanmadığı anlaşılıyor.

Fiyatların düşmesinden sanayici sorumlu

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, süt fiyatlarını ve hayvancılık sektörünü değerlendirdiği açıklamasında, “Süt piyasasında arz talep dengesini sağlamaya yönelik desteklere rağmen yine de süt fiyatları düşürülecek olursa, bu durumda sorumluluğun başka yerlerde değil, süt fiyatlarını düşürenlerde (sanayicilerde) aranması gerektiği kanaatindeyiz.” dedi.

‘Sütte oyun oynanıyor’

Süt fiyatlarının kışın ortasında (Şubat’ta) düşürülmek istenmesine Tarımsal Süt Üreticileri Birliği Genel Başkanı Ali Koyuncu sert tepki gösterdi. Aynı zamanda Ak Parti Bursa Milletvekili olan Koyuncu, süt alım fiyatlarının aşağıya çekilmeye çalışılmasını ‘bir takım oyunlar var’ sözleriyle değerlendirdi. Bursa Mustafakemalpaşa’nın Ovaazatlı, Tepecik ve Çeltikçi beldelerinde incelemelerde bulunan Koyuncu, hükümetin hayvancılık desteklemelerini artırmasına ve süt sanayicisine her türlü desteği vermesine rağmen fiyatların düşürülerek, üreticilerin zor durumda bırakıldığını dile getirdi. Süt fiyatlarındaki düşüşü seçim döneminde oynanan siyasi bir oyun olarak gören Koyuncu, süt üreticileri ve Tarım Bakanlığı’nın bu oyunları birlikte hareket ederek bozacağına inandığını savundu.

SÜTTE FİYAT OYUNU İKİ YIL ÖNCEYİ HATIRLATTI

Acı tecrübelerden ders çıkarmalıyız Süt fiyatlarındaki hızlı düşüşün Şubat ayında başlaması üreticiyi tedirgin etti. İki yıl önce (2008 yılı sonbahardan 2009 ortasına kadar) fiyat 40 kuruşa kadar düşürülmüştü. Düşük fiyattan süt alan fabrikalar ise 2009 yılını rekor düzeyde karlarla kapatmıştı. O dönem gerekli tedbirler alınmadığı için 250 binden fazla inek kesime gönderilmişti.

Süt fiyatlarının aşırı düşürülmesi nedeniyle ülkemizde 1 yıldır et krizi yaşanıyor. Eğer tedbir alınmazsa, yeni bir süt hayvanı katliamının yaşanması kaçınılmaz olur. Yaşanan bu acı tecrübeden herkesin kendi payına ders çıkarması gerekiyor.

Aynı oyun yeniden mi sahneleniyor?

Birçok sektör yetkilisi o dönemde karkas kesim fiyatlarının düşük olmasının kesime gönderilen inek sayısının artmasını engellediğini söylüyor. Damızlık hayvanın o dönemdeki ortalama birim fiyatı 4.000 TL olduğu düşünüldüğünde, 250 bin baş hayvanın bedeli yaklaşık 1 milyar TL’ye (670 milyon $) karşılık geliyor. Bugün ise bir damızlık sığırın fiyatının ülke içinde en az 7.500-8.000 TL, ülke dışında ise en az 6.000 Dolar ile 3.250 Avro arasında değiştiği düşünüldüğünde, olası bir kesimin ülkeye zararının çok daha büyük meblağlara ulaşabileceğini öngörmek için kahin olmak gerekmiyor.

Damızlık varlığımız tehlikede Bir sığır doğumundan itibaren en az iki yılda süt verebilir hale geliyor. Kesime sevk edilen her damızlık hayvan, en az iki yıllık bir emeğin yok olmasına yol açıyor. TZOB Genel Başkanı

Bayraktar, ülke olarak eldeki damızlıkların iyi bir şekilde korunması, ıslah çalışmaları ile verim seviyelerinin yükseltilmesi ve bunların yok pahasına elden çıkarılmasını engelleyici tedbirlerin alınması gerektiğini savunuyor.

Dosyadaki diğer konu başlıkları şöyle:

  • Damızlık varlığımız tehlikede
  • Üretici örgütleri tepkili
  • Burdur’da bedava süt dağıtıldı
  • Desteklere rağmen fi yatlardaki düşüş sürüyor
  • Isparta’da sütleri yola döktüler
  • “Enayi malı üretiyoruz”
  • Üretici 60 kuruşa, market 2 liraya satıyor
  • Soğuk zincir ve örgütlenme önemli
  • İzmir’de mitingli protesto
  • Fiyatlardaki dalgalanma sanayicilerin oyunu
  • Üretim fazlası okul sütü olarak tüketilsin
  • Fiyatların düşmesine bir tepki de Kayseri’den
  • Hayvancılık can çekişiyor
  • Süt fiyatlarında istikrar istiyoruz
  • Sektör çok zorda kalır
  • Hayvancılıkta yeni hedefler
  • 1 litre sütle 1 kilo yem alınamıyor
  • 400 bin ton süte tozlaştırma desteği
  • Sanayiciler daha dikkatli davranmalı
  • Süt ürünlerine ihracat desteği verilmeli
  • Süt tozu desteği rahatlama sağladı
  • Üretici kendi sütünü işleyecek
  • Piyasayı düzenleyecek kurul oluşmalı
  • Desteklemelere rağmen fi yatlar
  • düşürülürse yeni tedbirler alırız
  • ABD, Avrupa ve Türkiye’de arz fazlası sütler
  • Neler yapılmalı?
  • Ulusal Süt Konseyi’nden çözüm önerileri
  • Üreticiler sanayicilerle bir araya gelecek
  • Kırmızı et ve süt konseyleri birleştirilmeli
  • Süt tüketimi yaygınlaştırılmalı

Ayrıntılar Süt Dünyası Sayı 31’de…

>> Süt Dünyası

2006 yılından beri yayınını sürdüren tarafsız ve bağımsız medya kuruluşudur. Süt Dünyası Dergisi kurulduğu günden bu yana ilkelerinden taviz vermeden yayıncılık faaliyetine devam ediyor. Süt Dünyası Dergisi Haber Merkezi tarafından hazırlanan her türlü içerik "Süt Dünyası" imzası ile yayınlanmaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.