Ramazan Gökçe

Prof. Dr., Pamukkale Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Gıda Mühendisliği Bölümü, Gıda Bilimleri Ana Bilim Dalı Başkanı. Lisans ve yüksek lisansı İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesinde, doktora eğitimini İstanbul Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsünde aldı. Et ve Süt Teknolojileri, Sanitasyon ve Kalite Sistemleri alanlarında bilimsel çalışmaları bulunuyor.

Yoğurt mayasını nasıl bulduk, nasıl koruduk?

Doç. Dr. Ramazan Gökçe yazdı… Güzel Türkçe’mizde maya, “İyiye doğru bir değişimi, bir başkalaşımı gerçekleştiren canlı varlık” olarak tanımlanmaktadır. Yoğurt, kımız, kefir, yakult, sirke, şarap, bira, sucuk, turşu, ekmek gibi fermente gıdaların üretiminde kullandığımız mayalar bu tanımlamaya girmektedir. Türk toplumunda bunların en çok bilineni şüphesiz ki yoğurt mayasıdır. Mayasız yoğurt yapılamadığı için yoğurt mayasını çok önemser, onu gözümüz gibi koruruz. …

Devamını oku »

Somatik hücrelerin hicranlı ayrılığı

Ramazan Gökçe yazdı… Türk Dil Kurumu Büyük Türkçe Sözlük’te hicran; bir yerden veya kimseden ayrılma, ayrılık; ayrılığın neden olduğu onulmaz acı” şeklinde anlamlandırılmaktadır. Meme görev hücreleri demek olan somatik hücreler memeden yani ait oldukları yerden yaşlılık nedeniyle normal, hastalıklar nedeniyle hicranla ayrılırlar. Normal ayrılığın ne memeye, ne süte ve ne de sütten yapılacak ürünlere herhangi bir olumsuz etkisi yoktur. Oysa …

Devamını oku »

Yetiştirici birlikleri kimin nesi, kimlerin sesidir?

Yetiştirici Birlikleri, adından da anlaşılacağı gibi, belli ürünleri üreten/yetiştiren üretici/yetiştiricilerin bazı kurallar çerçevesinde bir araya gelmesiyle oluşmuş yapılardır. Birlikler ortaya konulan mal veya hizmetlerin daha verimli, ekonomik ve daha kolay gerçekleştirilmesinde üyeleriyle işbirliği yapar, bu amaçla yeni stratejiler geliştirir. Üyelerinin menfaatlerini kurum ve kişilere karşı korur. Bu nedenle gelişmiş ülkelerde ekonomik değeri olan yasal bütün üretimler mutlaka bir birliğe sahiptir. Ülkemizde …

Devamını oku »

Sütü 115 kuruş etmeyen inek kaç para eder?

Ülkemiz süt piyasasını düzenleme yetkisi 08.06.2013 tarih ve 28671 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Ulusal Süt Konseyi Kuruluş, Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik” gereğince Ulusal Süt Konseyi’ne verilmiştir. Konsey temelde; süt üreticileri, süt sanayicileri, ilgili meslek odaları, üniversitelerin ilgili bölümlerinden temsilciler ve tüketici örgütlerinden oluşmaktadır. Her yıl Ocak ve Haziran aylarında olmak üzere yılda iki kez çiğ süt fiyatını belirlemek …

Devamını oku »

Ucuz sütün yağı yalan olur

Başlık için kullandığımız cümle aslında güzel Türkçemizde”Ucuz etin suyu yavan olur” şeklindedir. Yani etin ucuzolanını alacak olursak bu et pek lezzetli olmayacak demektir. Burada satın alınan et kalitesi önemliyse de esas olan etin lezzetli olup olmamasını belirleyen yağıdır. Çünkü yavan olmanın temel gerekçesi yağsız olmaktır ve sadece et ile sınırlı olmayıp bütün yemekleri kapsar. Yeterli yağla hazırlanmayan pilav, tarhana çorbası, …

Devamını oku »

Yoğurdu ekşi olmak ya da olmamak

Herhangi bir hatamızı / kusurumuzu itiraf edemeyişimizi “Kimse yoğurdum ekşi demez” deyimiyle anlatırız. Gerçekten de insanoğlu hatalarını göremez veya görmek istemez. Bundan dolayı ortaya her zaman ekşi olmayan yoğurtlar çıkar. Oysa yoğurt bir gıda olarak değişken yapıya sahiptir ve genellikle ekşimeye meyillidir. Çünkü içindeki laktoz yine içindeki yararlı bakterileri kışkırtıp kendisini parçalatarak laktik asit oluşturur ve laktik asit ekşilik demektir. …

Devamını oku »

Sütsüz hayat ‘kuşa’ döner

Dünya üzerinde omurgalı canlılar üreme sistemlerine göre ovipar ve vivipar olmak üzere ikiye ayrılır. Ovipar olanlar doğurdukları döllenmiş yumurtayı dış ortamda uygun şartlarda geliştirerek nesillerini devam ettirecek yeni canlıların oluşmasını sağlarlar. Bu şekildeki üremede doğan yeni canlı büyük oranda yetişkin ebeveynin aynısıdır. Onun gibi yer-içer ve gelişir. Vivipar olanlar ise döllenmiş yumurtayı belli bir süre vücutlarında taşıyarak onun gelişip kendine …

Devamını oku »

Çiğ süt emenler çiğ süt satmalı mı?

Güzel Türkçemizdeki süt ile ilgili deyimlerden birisi de “İnsanoğlu çiğ süt emmiştir” şeklindeki olumsuz değerlendirme içeren deyimdir. Deyim ile muhtemel yanlış yaklaşımlar veya beklenmeyen davranışların sebebi olarak insanın annesinden çiğ süt emmesi gösterilmektedir. Halbuki bütün insanlık için geçerli olmak üzere annesinin sütünü pişirerek içen/içiren kimse yoktur. Herkes annesinin sütünü çiğ olarak emmekte, hatta kolostrum (ağız sütü) dediğimiz doğumdan sonra ilk …

Devamını oku »

Nebatattır nefasetin esbabı

Türk Dil Kurumu Büyük Türkçe Sözlük’te nebat; ot, ağaç ve çiçek gibi yerde biten şey, bitki, nebatat bunun çoğuludur. Nefaset; nefis, değerli ve güzel olan şeyin hali, esbab ise sebepler olarak tanımlanmaktadır. Buradan hareketle başlığın anlamı “değerli ve güzel olan sütün sebebi otlardır” olmaktadır. Gerçekten de hayvanların yediği yemler onlardan elde edilecek ürünleri ve özellikle de sütü doğrudan etkilemektedir. Bunun …

Devamını oku »

Sütten gelir tarhanamın takati

Türk Dil Kurumu Büyük Türkçe Sözlük’te takat; bir şeyi yapabilme gücü, güç, hal, derman, kuvvet olarak anlamlandırılmaktadır. Bu durumda tarhananın takati; besleyici gücü, dayanıklılığı, kendine özgü tadı, kokusu ve rayihasıdır. Bütün bu özellikleri tarhanaya süt kazandırmaktadır. Eğer bir süt ürünü olan yoğurt veya ayran ile karıştırılıp 21 gün mayalanmamış (fermente edilmemiş) olsaydı tarhananın un çorbasından hiçbir farkı olmazdı. Onu farklı …

Devamını oku »

Deyim ve atasözlerimizde süt ürünleri

Deyim ve atasözleri bir toplumun hayat tecrübelerinden süzülüp gelen, az söz ile çok meramın anlatıldığı kültür birikimidir. Bu yüzden atasözleri ve deyimleri fazla olan toplumların kültürleri diğerlerinden daha zengindir. Atasözü ve deyimleri konuşma ve yazmada daha fazla kullanan kişilerin yazdığı yazılar ve söylediği sözler okuyucu ve dinleyiciyi daha fazla etkiler. Çünkü bütün atasözü ve deyimler toplumların uzun yıllara dayanan tecrübeleri …

Devamını oku »

Kültürümüzde süt ve süt ürünleri (2)

Hayatında herhangi bir zehirlenme şüphesinde şifa niyetine en az bir defa sulandırılmış yoğurt veya ayran içmeyen neredeyse yok gibidir. Çünkü süt ve süt ürünleri bileşimlerindeki yüksek kalsiyum nedeniyle vücudumuzdaki zehirli maddeleri bağlar ve onların vücuda emilimini engeller. Böylece zehirli madde güvenli bir şekilde vücuttan atılır. Kalorifercilerin, madencilerin ve metal sanayi işçilerinin mönülerine bu yüzden yoğurt yazmak bir zorunluluktur. Öte yandan …

Devamını oku »

Kültürümüzde süt ve süt ürünleri (1)

Süt, dünya üzerinde insan beslenmesini tek başına, belli bir süre devam ettirebilen yegâne gıdadır. Bunun için hayatın ilk altı ayında sadece anne sütü tüketmek sağlıklı bir gelişme için yeterlidir. Bu dönemden sonra da süt ve süt ürünlerinin hayatımızdaki önemi azalmaz. Gerek besleyici değeri ve gerekse yıl boyunca kolay temin edilebiliyor olması, onun her öğünde sofralarımızın baş tacı olmasını sağlamaktadır. Bebeklik …

Devamını oku »

Ülkemizde çiğ süt kalitesizliği kader midir?

Ülkemizde son yıllarda süt sığırı yetiştiriciliğine ciddi yatırımlar yapılmış, işletme başına düşen hayvan sayısı ve hayvan başına verim değerleri artmıştır. Başlangıç damızlık materyali genelde yurtdışından getirilen modern işletmelerdeki bu inekler, Avrupa ve Amerika’dakiler kadar süt ve buzağı verebilmektedirler. Ne var ki yüksek verim elde edilen sığır sayısı mevcut sığır varlığımız içerisinde ancak yüzde 12 civarında olup, geriye kalan büyük çoğunluk …

Devamını oku »

Sütüm beyaz akmıyor sorunlar çözülmeyince

Okuyucuların birçoğunun bileceğini tahmin ettiğim bir halk türküsünde; “Odam kireç tutmuyor, Kumunu katmayınca. Sevda baştan gitmiyor, Sarılıp yatmayınca.” Diye başlayan dizeleriyle halk ozanı, sevdiğine olan özlemini dile getirir. Süt endüstrisinde arazi yapısının aşırı parçalı olmasından başlayıp; mera sorunu, kaba yem sorunu, barınak, bakım, besleme, sağım, soğutma ve taşıma gibi birçok sorun da ne yazık ki sütün adeta beyaz akmasını engellemektedir. …

Devamını oku »